Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Mad Men ya da boş bir yüzme havuzu sonbaharda
Sezon: 7 Bölüm: 10

Don yazıyla ilgili aklına gelen fikirleri not ettirmek için, ofisin erkeklerinden sürekli kaba bir muamele gören ama patronuna olan sadakati her şeyin önünde olan Meredith’i bir kayıt cihazı gibi yanında tutuyor. Bu sefer Peggy’nin kapısını çalmadan önce, Peggy onun kapısını çalıyor. Performansını değerlendirmek için nankör Ted’in yerine bakışlarında hala bir parça hayranlık ve kabul görme arzusu sakladığı Don’a gelen Peggy geçen bir seneyi değil, tüm hayatını sorgulatan sorular duyuyor Don’dan. Bu hayattan ne ister, daha ne ister? Daha, daha, daha? İlk soru kolay, Peggy’nin “ismin ne?” sorusuna vereceği cevap kadar; ajansın ilk kadın yaratıcı yönetmeni olmak. Peki, geçiniz; başka? İyi bir iş çıkarmak, büyük ve ses getiren bir iş yapmak, şöhret... Daha? Kalıcı bir iş yapmak... Şimdi saçmaladın Peggy. Hani reklamlarda kadınlara naylon çoraplar satmak için aşk denen yalanı siz uyduruyordunuz? Bunlar senin lafların değil ama yıllardır birlikte çalıştığın adama dediğin lafa bak yani. Don bu kadar ısrar edince, bir anlığına Peggy’nin hiç görmediği çocuğunu ve pek de özlem duyduğunu düşünmediğimiz aile yaşamını mı didiklemeye çalışıyor diye düşündüm. Belki Peggy uslu uslu Don’ın sorularına cevap verseydi mevzu oralara da gelebilirdi. Ama Peggy eski Peggy değil, Don’ın kendi gerçeğini bulmak için takındığı yoda master tavırlarına ihtiyacı yok.

Joan’ın Los Angeles’daki iş seyahatinde şansına çıkan piyangoya bakalım. Richard; tam bir serseri değil mi? Garip kravatı, altın takıları ve bağrı açık gömleğiyle? Nerede salon beyefendisi Roger, nerede bu? Nasıl bir çekim alanı oluştu bir anda ikisinin arasında anlamadım ama bir bakışta hooop akşam yemeği daveti kabul edildi. Öyle ki, acaba Joan’ın eskiden canını yaktığı ilk gençlik aşkı olabilir mi diye bile düşündüm. İlk uyumsuzluk ise birinin, ununu elemiş, eleğini asmış hayat düzeniyle, diğerinin dört yaşında bir çocuğu olduğu gerçeği çakışınca açığa çıktı. Joan yıllardır hayal ettiği işte çalışıyor, her şeyden önemlisi şirketin ortağı ve söz sahibi. Çocuğunun sadece karnı doysun diye değil, ona yıllardır ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapan, cinsiyetçi ve aşağılayıcı esprileri sarf eden tüm şirket çalışanlarından intikam alırcasına işine dört elle sarılıyor. Ve ne çocuğu, ne işi onun vazgeçebileceği şeyler değil. O mankafa Richard inanılması güç bir hoyratlıkla bunu anlamak istemedi ve Joan’ın kalbini kırdı. Sonradan aldığı çiçekler ve ettiği özürler nafile olsa da bir şeyi doğru söyledi: “Bu kadar sert olmak, insanı yaşlandırıyor.” Sanırım hayatta “hayatımın bu devresi kapandı” diye bir şey yok. Ya da çevrendekiler olanca hızıyla değişirken ya da karşına Joan gibi bir kadın çıkmışken “değişmeyeceğim” diye ısrar etmek.

1 2 3
Özge Doğan
21/04/2015 18:24
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR