Yönetmenin ve senaristin bize oynadıkları küçük oyunlardan biriyle başlıyor bölüm.
Bir kürk reklamı için modelleri deniyorlar. Başta sadece Don’ın cazibesiyle eriyip giden bir yeni yetme ve tıpkı Sylvia’yla oynadığı kölelik oyunu gibi Don’ın ağzından çıkan sözcükler var. (“Konuşamazsın”) Odada sanki o an sırf ikisi varmış gibi ve bu sahne de benzerini onlarca kez izlediğimiz, Don’ın yatakta son bulan hikayelerine benzeyecek diye umuyoruz ki... No, no. Odada bir ben yokum, koltuklarında rahatça oturan bir jüri var. Modeller ise Don’ın gözlerinde eriyip gitmek yerine profesyonelce işlerini yapıyorlar. Kırık bir aynadan bir adım uzaklaşmak ve tüm gerçekliğin değişmesi, bir sigara izmaritinin bardakta sönmesiyle son buluyor. Daha ilk bölümlerde Don’ın bir kürk dükkanında çalışırken hem iş ortağı Roger’la hem de eski karısı Betty’le tanışmasını da geçmişten düşen bir yaprak olarak fotoğrafların arasına koyalım.