Her ne kadar fazlaca dillendirilmiş olsa da futbolda Barcelona ekolü diye bir gerçek var. Genç oyuncu yurdu La Masia’sında mini mini çocukları alıp anlı şanlı birer futbolcuya dönüştüren, hepsine hikâyeler yaratan bir okul. Üst yapıya geçildiğindeyse sağlam temelinin üstüne inşa ettiği futbol kültürünü finansal gücüyle destekleyen bir futbol devi, modern çağın gıptayla bakılan fenomeni. Gün gelir o mini mini Iniesta’ların, Messi’lerin golleriyle kazanır Barcelona; gün gelir milyon dolarlarca para döktüğü Neymar’ın iki çalımı sayesinde galibiyete uzanır.
Game of Thrones da televizyon dünyasının Barcelona’sı işte. Kimi bölümler geliyor sırtını ilmek ilmek işlediği karakterlerine, altyapıdan getirdiği Arya’ya, Jaime’ye dayayarak sürüklüyor bölümü; kimi zamanda tamamen aura’sından, seyircisinden, fenomenleşmiş kültüründen gelen finansal destekle. Altıncı sezonun 9. bölümü allı pullu Piçlerin Savaşı da bize çok fazla karakter anı sunmayan ancak televizyonda yapılmamışı yine yapmayı beceren bir bölümdü.