Elif. Elliiiiiiffff! Çok gıcıksın ya. Öyle böyle değil yani. İnsana bir daral bastıran cinsten gıcıklığın. O gereksiz özgüvenin, kırlarda bayırlarda koşarmışçasına kollarını açıp kendini bir Ali’nin bir Emre’nin boynuna atmaların. Akıl fikir ver yarabbim. Tek bir yerden kurtaracaksın kurtaracaksan o geçen hafta verdiğim krediyi. Ali’ye aşık olmayacaksın. Ben aldım onun sinyalini. Evet Ali’yi aşık etmek için çabalayacaksın ama amacına ulaşamayacaksın. (Umarım.) Ama öte yandan kendini bırakmayacaksın uzaydaki boşluğa. Sanıyorum bir Emre’lik durum çıkacak Elif’in kalbinde. Emre -çok şükür- hem sevilecek hem sevecek. Hadi inşallah. Emre demişken o nasıl bir girişti ya. Önce bir “Geldi beter böcek!” dedim ama sonra geri sarıp “Çok tatlı böcük oyy maşallah^^’’ kıvamına geldim. Öhömm, neyse iyiyim, hala uzaydaki mavi gözlü çocuk bir numarada. Değişmez. Değiştirilebilemez.