Narin ve Fırat’ın ikizlerine bakarken yaşadıkları küçük deneyimle başlarına bin türlü komik şey gelen Deniz ve Sermet de mutlu bir sonla aramızdan ayrılmadı. Deniz’in annesi ve babası ölünce, hayata gülüp geçme moduna girdiğini hepimiz biliyoruz. Anne-babasının ölümü sadece ebeveynlerini değil, kız kardeşini de ondan almıştı. Irmak ile asla gerçekten abla-kardeş olamadılar o günden sonra. Bakıcı ve bakılan oldular. Bu yüzden Narin de Deniz’in tek ailesiydi. Narin yüzünden hayatına giren Sermet’in ağırlığı, Narin’in anaçlığının anne olmasından sonra baba oldu Deniz’e. Tek bir an beni çok büyüledi. Eve komando kampı gibi su birikintilerinden, koca koca borulardan geçerek baskın yapan silahlı adamlar geldiğinde, Sermet sehpayı siper ettiğinde, Deniz ile bir saniyelik bir bakışma yaşadılar. Sermet dedi ki ‘’İşte bundan bahsediyordum. Ben çok zarar verdim, bu yüzden çok zarar göreceğim çok tehlikeliyim.” Deniz ise şöyle dedi ‘’Gerçek olduğuna inanamıyorum ama haklı çıktın, bu hayatın içinde ben ne yapıyorum?’’ Zaten sonra Deniz, bir adamı öldürdü, ama hamileydi. Bir kadının içinde olabileceği bütün halleri gösterdi. O bilginin, o zarafetin, o güzelliğin nereye varabileceğini gördük. Elleri kanlı olduğu halde birisini öldürdüğüne inanamayarak, Narin ve kendisinin de ölümüne sebep oldu. Mahinur Ergun’un çok sevdiği bir tema var: En sonunda anne-babaya benzemek. Asmalı Konak’ın finalinde, Bahar’ın kanser olduğunu öğrenen ablası ‘’Annem de bu yüzden öldü!’’ cümlesinden başka bir şey söyleyememişti. Deniz de kazada ölüp ölmediğini anlamaya çalışırken ‘’Annem ile babam da bu yüzden öldüler,’’ dedi. Aynı Narin’in asla annesi gibi olmak istememesi, Kara Hatice’nin onu hep takip etmesi gibi. Anneler, babalar ölürler ama çocuklar onları hep ceplerinde taşır.