Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Geliyor gönlümün İplikçi'leri
Sezon: 1 Bölüm: 39

*Dünya dönüyor, sen ne dersen de

Şunun şurasında Defne'nin mutluluğu ne kadar sürebilir ki, bu sorunun da üzerine Gallo gelir, Defne gerilir ve tuvalete KAÇAR. Hahahahah Defne'nin panik olan tarafları çalışmıştır ve İso, Nihan ve Serdar da onu rahatlatmaya yetemez. Zaten ışınlanmayı ya da görünmezlik iksirini çare diye sunan çıkmadıkça, kimse Defne'yi rahatlatamaz, zira Ömer sevgilisini kapıda bekliyor. Eh be Fikret, şarabı içerde versene, elinde taşıyosun bahçeye kadar, bunlar hep Ömer İplikçi tavlama taktikleri zaar. Değilse de bana ne, sevmiyorum, zorla mı? Fikret Ömer'in bacağına su döküp temizleme teklifinde bulundu. Ya gerilmiycem bana ne. Yalnız Fikret, Defne'ye bir güvenmiş ki öyle böyle değil yani. "Defne" ismini duymasına rağmen, kafasında aynı kareye koyamadı Ömer'le kendi tanıdığı Defne'yi. Sonrasında da el ele karşısında İplikçi'leri görünce "Ay vaz şokt!" dedi bence bir içinden. Fikret söylediklerinde haklıydı, ama bu dürüstlük ve etik aşkı, Defne'nin prensinin Ömer olduğunu anlayınca mı geldi, ben onu anlamadım. Hoşlandığı adamı çiğnemek ve güvenini sarsmak suretiyle, sevgilisine kavuşması için 200bin lira verdiği arkadaşının sevgilisi, hoşlandığı adam çıktı alt tarafı. Ne maksatla geriyosun Defne'yi Fikret? Kız senin yüzünden, Yasemin'in hangi gelirle sahip ya da kiracı olduğunu anlamadığım über lüküs evinde, "Tüp mü bitti?" diye sormak zorunda kaldı, üstelik aşık olduğu adama. Bak hoşlandığı adama değil altını çiziyorum, evleneceği adama! Allah'ım ne komik acılar bunlar. Defne'nin lisede sözlü anlatımı kötü değilmiş de, direkt sözlü bi anlatımı yokmuş bence. Yok yani, anlatamıyor. Fikret'e, Nihan'a söylediği gibi, "Ömer'i küçük düşürmek istemedim," Sinan'a söylediği gibi de, "Bu sırrın tüm yükünü ben sırtlanmış olsam da, sır sadece bana ait değil" demesi gerekiyor. Ne mana şimdi kaybetmekten korkmak falan, yeri mi bunun Defo'ciğimmmm?

 

Hep kızardım, söylenirdim içten içe, vicdan azabı çeken Defne'leri görelim ara ara diye de vazgeçtim; kız alkolik olurmuş öyle, gerek yok. Defne Gallo'nun sözleri üzerine muhtemel efkardan içiyor, Ömer Defne'nin bu tuhaf hallerini görünce, yine olanları içten içe kafasında bir yerlere koyamıyor kesin, şaşırmadım, onun kaderi bu. Bu arada Defne'ciğim, dünya siz Ömer'le birbirinize deliler gibi aşık olduğunuz için dönüyor, böyle bil sen^^ Çok güzel dans ettiler, sık sık yapın. Ömer'in Defne'ye ceketini giydirme detayı ve Defne'nin "Bize de bekleriz, gelin bak" ları efsaneydi, evinde tatliş tatliş karı koca oturmayı hayal eden Defne, evlerine misafir de çağırıyor, zevkten dört köşe oluyorum. Yalnız bir ara da yıldızları izleyen Ömer ve Defne'sini görsek hiç fena olmaz.

*Araba Sahnesi

Ps: My best

Kiralık Aşk'ta geriye dönüp dönüp izlediğim, çok fazla sahne var. Bu da yerini en özellerden birisi olarak aldı. Arabadaki her bir sarhoş Defne halleri ile Ömer'e bayıldım. (Defne'yi üçüncü kez sarhoş gördük ama bu sefer, Elçin Sangu öyle bir başka konuşturdu ki rolünü, en bir güzeliydi, çok teşekkürler<3)

Camdan sarkıp, "Güzel insanlar ben aşık oldum, bu şahane adam işte benim aşık olduğum adam!" diye bağıran Defne'ler.. Çok seviyorum diye ikinci kez dile gelen Defne'ler.. Ömer'in kuzguni saçlarına, boncuk gözlerine hatta güzel kulaklarına kadar övgüler sıralayan Defne'ler.. "Hadi şimdi kulaklarını düşünelim, düşünüyo musun?" diye tatlı tatlı saçmalayan Defne'ler.. Ama en sevdiğim kısım sanırım, Ömer Defne'nin elini öptükten sonra, el ele tutuşmalarına bakıp, ellerini inceleyip, gülümseyen Defne'lerdi. Biz Ömer'in Defne'yi koruduğunu, sahiplendiğini bir çok farklı yerde gördük, gözlemledik. Ama bu başkaydı. İlk kez bu kadar derinden, Defne'yi koruyan, her halinden keyif alan, onu her koşulda taşıyabilen ve bundan gurur duyan bir Ömer gördüm sanki, içime işledi. Nerden mi anladım? "Tabii tabii düşünmez miyim, kulak ya bu..." diye Defne'sine cevap veren Ömer'lerden. Ömer hep konuşsun derim bilen biliyor artık, az ve öz konuşan adamları çok sevmeme rağmen, Ömer konuşsun derim. Tüm sözlerimi geri alıyorum, bir bakışla aşkı anlatabilen bir adam olduğunu nasıl da es geçmişim. Adam gözleriyle konuşuyor zaten, sözlere çok da gerek yok sanki.

 

Yollar ezberinde, gözler devamlı Defne'sinde, sevilmeye olan tüm ihtiyacını, kalp kırıklıklarını, yara izlerini silebileceği kadar doğal olan o tüm anlara Ömer'in çok ihtiyacı vardı. "Nağbeeer?" diyen Defne'ye, "İyiiii..." diyen Ömer kadar, "İyi misin?" sorusuna "Hem de nasııllll!" diyen Defne kadar, şahaneyim, şahanesiniz, Defne’ler de Ömer’ler de şahaneler. İtirazı olan? Defne, bizden ve Ömer'den esirgediği o güzel sesiyle şarkı söylemek yerine, mırıldandı. Ömer'in, tüm hayretiyle, arabayı durdurup Defne'yi izlemesinden, aklıma kazıdığım tek şey şu, Defne şarkı söylemeli! Evet, Defne Ömer'e şarkı söylemeli, bunu çok istediğimi farkettim.

*Ömer ile Defne'si

"Güzel aşk" diyerek sızan Defne'yi, kucaklayarak, odalarına taşıyan Ömer Bey'ler, gönlümü mest ediyorlar. Ayakkabılarını çıkarıyor Ömer, Defne'nin. Ayakkabı deyince akla gelen adam; o sahnede, herkes bir iç çekmiştir bence. Daha o günün sabahında, gördüğü rüyasında, Defne ile beraber uyuduğu yataklarında, usulcacık yanına yatıyor, Defne'sinin. Rüya değil, gerçek.  Ömer İplikçi, aşk acısını yaşadığı, yeri geldiğinde efkarlı, yeri geldiğinde sarhoş uyuduğu, ama hep yanında Defne'yi hayal ettiği yatakta, gerçekten şimdi Defne'siyle uyuyor. Bakın o yatakta yatmayan kimse kalmamıştı, ama kimse Ömer'le yatamamıştı. Uyuyan güzelin saçlarını okşuyor, çenesine dokunuyor, elini öpüyor, elini tutuyor. Vallahi gerçek, rüya değil ve biz bu anı, 39 hafta bekledik. Bayram aralarını ve yılbaşını da saysa mıydım acaba?

 

inanmazdım sevgiye

gülerdim ben herkese

derdim insan kismetini kendi bulur isterse

oysa sözler ne kadar boş insan sevince

kalbim sanki deli gibi seni görünce

mantık, irade, kuvvet sevince pek işlemiyor

canim senle olmak istiyor ..

*Ah sizi gidi İplikçi'ler sizi!!

Ps: Ya bayıldımmm!!

Defne, Ömer'in göğsünde uyandığında, "Ayyhh ben burda mı uyuyakaldım yaa?" diye sordu kendisine. Tatlım anlatsana biraz, siz biz görmezken neler neler yapıyorsunuz? Ne demek ben burda mı uyuyakaldım ya? Sanırsın ki 39 senelik karı kocalar, insan bir "Ben buraya nasıl geldim?" diye sorar. Ama kız yanıyor, umrunda değil bu detaylar. Defne Ömer'i uyandırmamak için, yataktan sıvışmaya kalkarsa ne olur? Ömer İplikçi, Defne'sini uyurken boğmaya kalkabilir mesela. Kol kasların var diye, çok da güzeller diye hava mı atıyosun bize Ömer İplikçi? Yalnız Ömer'in uykusu hafif, iyi ki ağır değil, zira ağır olsaydı duramazdık. Defo'ciğim o koldaki kas, senin toplam kütlen çarpı iki falan, sen kaldırabileceğine nasıl inandın acaba? Bunlar hep boş bi özgüven. Al bak yataktan düştün, iyi ki Ömer'i uyandırmayacaktın, aferiiin. Kaçmayı her türlü beceriyordunuz ya Defne Hanımcığım, heh işte o taraflarınız hep paslanmış sizin. Bence Ömer, Defne ile evlenip bir hayatı, pardon yatağı paylaşmak istiyorsa, sabahları böyle uyanmaya alışmalı, Defne bu Şükrü, belli olmaz.

Bakınız sahiplenen erkek tutuşu.

Size tam burada kısa bir fıkra anlatacağım; "Daha faydalı şeyler yapabilirim, sağlık için." Hahahaha. Mesela bu sabah Defne'ye cinsellikli imalarla koşarak sabah sporunu yapmış bulundun işte Ömer'im İplikçi'm, sağlık için tabii bu önemli! Senin sağlığın için yapacağın faydalı şeyler şu an Defne'nin umursama alanı dışında, ısrarla isteyiniz pardon deneyiniz.  Ay kapatın konuyu, Defne utandı galba. Ömer için gördüğü rüyaların YAVAŞ YAVAŞ gerçek olma vaktiymiş, şu an her iki yanağını da mıncırıp "Nağğğbeerr" diye sormak istiyorum. Onun gömleğini giyen Defne'ler, kalp kalp kalp. Yalnız Hulusi Bey Amca'dan, Ömer'in yanında bu kadar rahat bahsedebildiğine göre, Defne bir yürek yemiş. anneannesine, Ömer'in öpücük seslerini duyurabildiğine göre de yüreği galiba bu sabah fazlaca yemiş. Daha ne kahvaltısı şey ediyonuz Defne doymuş da gelmiş zaten. Buzdolabının kapağını Defne açık bırakır, Ömer kapatır. Bir bütün olmuşlar işte. Ama sizin o hallerinizi yemez miyim ben? Yerim, doyamadım daha ben sabah öğle akşam yerim hem de.

*Çiçek bir adamın eline ne kadar yakışır?

Yalnız, bu arada da Fikret, yememiş içmemiş, sabahın kör saatinde Ömer'in kapısına gelmiş. Neymiş Ömer'e sırrı anlatacakmış. Hahahahah. Ya arkadaşım bir git, sana gelene kadar söyleyecek o kadar insan var ki, sıra numarası alsan üç sene beklemen gerekir. Defne kapıyı açınca, "Ömeğğrr," dedi ya, ah o Defne, vah o Defne. Bizim kız hatalı, ses çıkaramıyor. Ömeğğğrr yok canım farkındaysan, Defne var istersen? Hayır, bu ne biçim özel hayata müdahale? Sen bir zaman versene Defne'ye ya da ne bileyim konuşmaya çalışsana, ikna falan etsene. Her türlü sen ne manasın bacım, anlatmak sana mı kaldı? Hayır 200bin lirayı alırken de böyle konuşuyordum, bir şey değişmedi tamam mı? Defne'nin Fikret'e yalvaran gözlerle bakmasını, karşısında mahçup mahçup "Anlatıcan mı Fikret, Ömer gelmek üzeredir, n’olur bişey de," demesini falan öyle kaldıramıyorum ki, bir kanadım kırık şu an. Defne'min girdiği hallere üzülüyorum. Yapmayınız, etmeyiniz.

Ve evet çiçek diyorum Ömer İplikçi'ye çok yakışıyor.

Şimdi derin bir nefes alalım, her şey bir yana, hepimizce malumdu ki, o simurgu duvara asmanın bir sebebi vardı, o da Fikret görsündü. Hiç yaşamak istemediğim o anı, Meriç Acemi ancak bu kadar güzel yaşatabilirdi. Mavi saçlı kız olduğu ortaya çıkan Fikret, iyi kalacaktır bundan eminim. Zaten kendilerini, aşka kendini kapattığını zanneden İso'm ile düşünüyorum. Hiç beklemedikleri bir anda, aşık olacaklar bence birbirlerine. Çünkü aşk hiç hesapta yokken başa gelen şeydir, şu an ikisi için de böyle bir hesap yok, nasıl mantık kurdum? Böyle umut ediyorum, böyle hissediyorum, her şey hayalimde çok güzel. Tramba-Gallo arasındaki, anlamsız konuşmada Fikret, yılın sorusunu sordu. "Sen neden bu kadar her şeyin içindesin?" Cevabın için teşekkürler Deniz, yine boş ve anlamsızdı. Fikret bundan ne çıkarım yapar bilinmez ama ekseriyetle kendilerini Ömer'e dost gözlerle bakmaya yahut hiç bakmamaya beklerim.

1 2 3 4 5
Dilara Pamuk
28/03/2016 12:14
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR