Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
Söylemeden bitiremeyeceğim;
*Ömer İplikçi kalemi geri dönmüş, akıbetini çok merak ediyordum 28. bölümden sonra. Çok sevindim. Gerçi belki hep buralardaydı da biz yakın çekimden ötesini göremiyorduk ya hani bir zamanlar, bilemedim.
*Aşkımlı, canımlı, sevgilimli, sabah Defne'li mis gibi her bir DefÖm sahnesine inanılmaz bayıldım.
*İsmail'in hayatında bir aşk görmeyi çok istiyorum, bir kez daha yazayım, 40 kere söyleyince olurmuş ya hani..
*Fragmanda izlediğimiz bir sahnenin, bölümde olmaması benim canımı çok sıkıyor. Bu hafta da kaderimiz asansör sahnesiydi.
*Yasemin&Sinan sahnelerinde kullanılan repliklerin, Defne ve Ömer arasındaki diyaloglara bu kadar çok benzemesinden hoşlanmıyorum. Herkesin Türkçe'si kendine olsa, herkesin sevmesi kendine has olsa..
*Mahalledeki Ömer'i o kadar çok beklemiştik ki, çok da sevdim, burada noktalanmasını istemiyorum. Ömer'in o evde, o masada yemek yemesini istiyorum artık, çok fazla istiyorum.
*Artık telefonlar çalmasın, kimseler gelmesin, Defne'ler utanmasın, Ömer'ler kurumasın.
*Defne ve Ömer'in önemli şeylere sıra gelmese de, eskiye nazaran daha fazla konuşmaları çok hoşuma gidiyor, devamını da bekliyorum. Keşke baş başa kalabilecekleri ve doyasıya sohbet edebilecekleri, vakit geçirebilecekleri bir küçük kaçamakları olsa gerçekten, bizim de aklımız başımızda olmasa..
*Sağlıkla ve umutla kalın, Cuma akşamı saat 8'de Star Tv'de görüşmek üzere^.^
