Anlıyor bir derdi var Defne'nin ama söylememekte ısrarcı. Komşu falan diye geçiştiriliyor Defne tarafından olay. Ev sahibi 15 gün süre vermiş, herkes yasta. Defo'cuğum, madem eşek kadar maaşın var, kredi çekebileceğine inanıyorsun, bu seçeneği 200 Bin TL'lik borcunu ödemek için değerlendirseydin ya. Ama zaten, bir yıl içinde dört kez iş değiştirmiş birine kim neden kredi versin, üstelik meblağ 200 Bin TL'den de yüksek olsa gerek. Kafamda böyle deli sorular varken, Nihan, Serdar, İso ve Defne oturmuş ev derdini çözmeye çalışıyor, olmadı beraber üzülüyorlar, olmadı aralarındaki bağları pekiştiriyorlar. Ömer'im İplikçi'm ise dışlanan taraf, çünkü parası var. Bu duruma o kadar üzüldüm ki, Ömer'in Defne'nin hayatında, zengin olduğu için ötelenmesine yani, size anlatamam. Keşke fakir olsaydı da, sevdiği kadına sarılabilseydi mesela. Ev olayı çok fazla dramatize edildi bence, çünkü semt sizin kardeş. Madem eşek kadar maaşın var, şimdilik taşın farklı muhitte bir uygun eve, sizin semtte bir ev boşaldığında, geri gelirsiniz. Alt tarafı bir kere fazladan nakliye parası vereceksiniz, 1000 TL falan, eşek kadar maaşın var, koymaz. Evinize haciz gelseydi ancak bu kadar üzülebilirdiniz ya da birikmiş kira borcunuz falan olsaydı. Yani en son böyle üzüldüğünüzde, Serdar'ı tefeciler kaçırmıştı. Ayrıca, anlıyorum maneviyatı var o evin vs vs, o zaman madem para mevzusunda bu kadar gururlusun, söyle Ömer'e kefil olsun sana kredi için. Sen çalış, sen öde. Kimse kusura bakmasın, Defne'nin Ömer'den  yardım istemesi, Ömer'i çok mutlu ederdi, keşke isteseydi. Defne'nin en zor anında yanında olabildiği, Defne kendisine sığındığı için gurur duyardı, benim bu olaya bakış açım budur.

Defne her zamanki gibi sustuğu, sakladığı ve yalanlarla geçiştirdiği için olayı, Ömer bir şeyler olduğunun farkında. AYRICA BU SAKLAMA OLAYLARINI DA HİÇ SEVMİYORUM HABERİN OLSUN. Hahahahahaha. Biliyoruz Ömer'im İplikçi'm, zaten başımıza ne geldiyse sen yalan dolan sevmiyon diye geldi. Hepimiz gibi, yalana, saklamalara, arkandan çevrilen işlere bayılsaydın eğer, sana itiraf etmekten korkmayacaktık. Ay ciddi kalamıyorum. Defne, kiralık aşk meselesini nasıl sakladı hayret ediyorum, çünkü ev işini ancak bu kadar saklayamazdı. Neyse bu durum da benim işime geldi, acı mevzularda ayakta kalabilmek için eğlenceli yanlarını ararım olayların hep. Ömer, Nihan'ı yemeğe davet etti de, bana seksen senelik mevzu çıktı. Medeniyette, Ömer'ciğim seviyesine çoktan geçmiş olan Nihan Topal'lar candır. Nihan'ın ağzına güven olmayacağını da en iyi bilen Defne değilmiş aynı zamanda da Ömer'miş. Yani Ömer isteseymiş zaten Defne'nin sırlarını bir bir öğrenirmiş. Böylece hepimiz bir kez daha gördük, Ömer gayet de zeki bir adam, sadece sevdiği kadına saygı duymuş, kişisel alanına girmek istememiş. Ama bu sefer farklı davranıyor Nihan'dan laf almak isteyerek, aşık olan hücreleri daha baskın çıkıyor. Defne neden benimle derdini paylaşmıyor diye tribe girmiyor, çok da güzel yapıyor. "Beni sevip sevmediğine karar ver" diyeceği yeri geçtik, Ömer evrildi bu aşkın içinde. Defne, Nihan ve Ömer'i yemeğe çıkartmamakta ne kadar ısrarcı olsa da yaptığı hiçbir şey fayda etmiyor. Ömer'in baskınlığı, kararlılığı diyip, derin bir nefes alıp, kendimden geçmek istiyorum izninizle. Bu bölümün en güzel özeti; Nihan'ın Ömer'e, "Kişiliğinin en belirgin özellikleri nelerdir?" sorusuna, Defne'nin, "Kararlılık ve zeka," dediği anları hatırlamaktı benim için sanırım. Ömer İplikçi gibi Ömer İplikçi, severiz.

Defne ilk kez öpüşüyormuşçasına utangaç, Ömer'in karşısında, insan hayret ediyor. Diziyi izlemeyen bir arkadaşım var, evet ben de bilmiyorum nasıl Kiralık Aşk izlemez. Bana yazdı dizi sırasında, "Olay Defne ve Ömer'in sevişmesi üzerine mi kurulu?" diye. "Seviştiler, bitti aslında ama.." diye cevap verdim. Kızın tepkisi şuydu; "Defne'nin nazı kime o zaman?" Ahahahahah ben de bilmiyorum, biz de bilmiyoruz. Cevapsız sorularla bıraktım arkadaşımı, üzücü.. Yine de bir anda Ömer'in "Peki"sinin anlamını anlayan Defne, cüretkar hallere büründü ama Zeynep geldi, hiç hoş da gelmedi. Liste yapıyorum, vuslat bükücüler listesi bekleyin az kaldı.