*Barış Arduç’un fiziksel özellikleri için birçok şey sayarız. Çok hoş, yakışıklı, karizmatik bir adam. Ama bakışları, mimikleri, jestleri, oyunculuğu da harika bu adamın. Defne’yi kapıda öperek karşıladıktan sonra bakıp iç geçirmesi, böyle bakaaaaan, dokunaklııııığ. Bir sen misin karşındakine bakıp eriyen. Biz asıl eridik bittik, süblimleşmek üzereyim ben. Doğru diyor kız ‘sen gerçek misin yea?’
Bir güzel sofra kurmuş, şarap açmış. Gel de RTÜK’ten ceza almadı. Rabbim ne zaman nasip edeceksin dizinin aşırı öpüşmekten sevişmekten bir hafta yayına ara verdiğini, RTÜK’ten ceza aldığını görünce dahi YES BE YES diye bağırmamızı. Sonu kötü bitse de yaşadığımız süreci…#dontletAllahacceptmypray
Kız Defne ne anlasın şaraptan şeyden. Direkt şarabın ‘şarap çanağı’ ile ilgileniyor şu an. Boğazı silme çay kaplı onun, hiç içmese o çayın çözülmesi on sene. Ziyan oldu sana eksperpizpilik. Ayrıca şarap içmiyordun Defo noldu, aaaartiz.
''Keşke sen de şey etseydin ya. Neyse sonra beraber şey ederiz. ''
''Ben burda durucam. Sen bin arabana görcem ben. ''
Sen tatlı bir balık mısın acaba? Isırırım seni kızım ya bu ne buuuuğ ^.^ Çok şeker olmadı mı bu kız sarhoş olunca. Tabii içindeki libido da ortaya çıktı, çuaaaat diye öptü Ömer’i. Demek ki bu gece kafamdan geçenlere değil başından geçenlere de değil cesaret niyetine içmişsiniz Defne. En azından biz öyle sayalım. Vay anasını çuaat diye öptü. Oluuuur. Bize uyar. Bu arada Ömer’in de doğruluk iksiri içirmiş gibi hareketlerine de ayrı bittim. Emin misin ben mi döndürüyorum başınıymış da bir şeymiş de. Sen de az çakal değilsin. Seni bundan sonra Çakal Ömer mahlasıyla çizim yapmanı öneriyorum.