*Huooop gerçekler bir bir ortaya çıkmaya başladı. Defnecim bir senin mi her şeyin sır. Sen sucunun kızı falan dedin ama adam koskoca konsept danışmanıyla sevgili çıktı. Hadi şaşırırsın, oeeeeh falan dersin de bu kadar tepki biraz iddialı olmadı mı. Bu çocuk sen ''gel beni al'' dediğinde ''kız senin dağda bayırda ne işin var etlerini cimciririm'' deseydi olar mıydı. Olmazdı. Bir kere de sen İso'yu idare et. Hem Yasemin gibi egozantik bir insan şoförüyle beraber oluyorsa, vardır içinde insanlık kırıntıları. Hemen gırgırın içine çekip komşular görmeden aşağı dökme. Adam ne diyor; sen karşı koyabiliyor musun sanki? Hem eğlenceli yanından bak, daha Ayşecik gibi keklik havası oynatacaksınız. Belki karşısına geçip hunharca bir but tavuk yersiniz. Belki Yasemin'i aranıza alıp birbirinize atacaksınız kahkahalarla. Senden Nihan'a, Nihan'dan Serdar'a, Serdar'dan ananeye. Anane? Kız senin ne işin var burda geç içeri.

Neyse ki bölüm sonunda Defne’nin aklı başına geldi de aşkın renkleri birbirine karıştırdığını anladı. Bu da benim lafım değil he Defne’nin, ben o kadar havalı laf edemem. Bütün renkleri karıştırınca zaten saçmasapan kahverengimsi bir şey oluyor. Amaaaaan. Ben Yaso’ya mantı açtırma hayalleri kuruyorum sadece that’s all.

*Üç tane arkadaş toplanmışlar, resmen ağlatmaya oynuyorlar. Defne gönül rahatlığıyla ‘EVET’i bassın diye borcunu ödemeye çalışıyorlar. Ben sizin iyi niyetinizi yerim.  Şimdi kankilo açık konuşmak gerekirse arabayı satarım tamam da, 185 bin bulunur en son 15'e kalınır o zaman satarım. O kadar şerefless bir temkinliyim. Alyans da kaç para ki, çok  iyi niyetlisiniz olm. Gerçi o borç Defne'nin gibi gözükse de çılgınlarca, hunharca, dalgalarca Serdar'ın. Ama Nihal ve İsmail var ya, best friends forever kolyesi takmalık bir ikili.