*Bir önceki bölüm tam da Ömer’e yakışır şekilde şekil, şükül ve dans eşliğinde bir evlenme teklifi ile bitti. Defne’nin evet diyeceğini hiçbirimiz düşünmedi zaten. Evlen benimle cümlesine verilebilecek en kötü cevaplar diye bir başlık açsam neler yazılır kim bilir. ''Senin kaynın benim eltim, olmaz bu iş affet''ten tutun da ''ben seni arkadaşım olarak'' görüyorum cümlesine kadar uzun bir liste var. Peki ''Yaaaa saçmalama ne hayırı, hayır değil de...Ya bebetom şimdi evet de değil. Zaten kış geldi çattı. İki bayram arası da olabilir. Yaza doğru sen bir hatırlatma yap. Hem zaten ben evliliğe inanmıyorum. Bana zaman ver sen'' nasıl bir cevap? Bence çok iyi. Gerçekten. Yooo sinirlenmedim neden sinirleneyim ki. Ben oğluma kızıyorum, bu kızla daha adam gibi sevgili olmadan evlenme teklif etti. Fevri işte ne yapalım. İyi oldu sana. Kıza da bir şey diyemiyorum, günahın gibi duruyor 200 bin, nereye kiminle evleniyorsun.  Ama işte idareten bi evet diyeydin iyiydi. Olm biz şirkette gitmesek bile etkinliğe ''belki'' diye işaretliyoruz ayıp be. Asarım be kendimi öyle bi kadınım biliyor musun. O sırada da eliyle güzel güzel yüzünü ovuyor adamın ki mosmor olan suratı şişmesin. Ekmek çiğne bas kesin çözüm.

*Defne yüzüğü takmadı haliyle. Ben olsam tekliften bir saniye sonra ''canım iki saniye bekleticem'' diye hemen telefonu elime alır, ''i said yes'' yazarak instaya atarım. #futurehusband #gelinlerintatlitelasi #sexiestmanelive #heismine #dealwithit. Etiketle Ömer İplikçi'yi de, havam bir trilyon. O sırada Ömer'in kafasından geçenler bambaşka. Bakın sadece ve sadece benim gibi yüksek teknoloji televizyonu olanların duyabileceği o cümleler; ''Yaaaapma beeeğ, yeni teklif fikri mi düşünücez şimdi! O yüzük öyle lak diye geri takılmaz ki!''