Keriman’ın küskünlüğü yemeği ve hediyeyi görene kadar !!
Keriman Nezaket’i yolcu ettikten sonra ellerini açmış yine her zamanki gibi “Allah’ım ben ne güneh işledim?” diye sızlanırken imdadına hızır gibi yetişen Osman oldu. Elinde envai çeşit şarküteri malzemeleriyle kapıda bitiverdi. Torbadakileri görünce gözleri fal taşı gibi açılan Keriman’ın gözü hiçbir şey görmedi tabii; resmen yemeği görünce 180 derece bir dönüş yapıverdi. (Osman’ın gelişine bu kadar sevindiğini zannetmiyorum. Kadının derdi para, yemek ve pahalı hediyeler çünkü. Ama Keriman, işte hediyeler konusunda Osman yanlış insan, adam cimrinin daniskası resmen.)
Yalıdaki ilk iş günleri olmasına rağmen Osman hemencecik de izin yaptı. (Bakın yalı sakinleri bu Osman sandığınız gibi bir adam değil sağlamına bütçenizi bir de o boşaltırsa hiç şaşırmayın, benden size söylemesi) İzin gününde Osman tabii ki Keriman’la buluştu. Buluştu buluşmasına da Keriman durur mu? Bu sefer de tam kendisine pahalı bir çanta aldırtıyordu ki hevesi kursağında kaldı. Osman’ın kartı limit aşımından dolayı onay vermeyince Osman yine ben sana geri öderim taktiğiyle Keriman’a ödetmeye çalışacaktı, baktı ki Keriman aynı numarayı bir kez daha yemedi. (Boşuna uğraşma Osman, Keriman aynı dolmayı bir daha yemez. ☺ ) Elindeki kahvaltılık malzemeleri bir güzel mideye indiren sempatik ikilimiz bir de çarşı çıkartması yaptılar. Bir türlü beğendiği çantayı aldırtamayan Keriman Osman’a küstü. Aynı akşam elinde allı pullu bir hediye poşetiyle çat kapı Keriman’a gelen Osman, sabah olanlardan dolayı gönlünü almaya geliyor kömür gözlüsünün. (Hediye paketi açılana kadar ben de bir umut içinden Keriman’ın çok beğenip de aldırtamadığı çanta çıkacak diye zannettim ne yalan söyleyeyim ama malesef ☺) Paketin içinden çıka çıka Osman’ın cimriliğinin kanıtı olan rastgele alınmış naylon kumaş bir elbise çıktı. (Eh be Osman ala ala bunu mu aldın? Keriman’a yapılır mı bu? ☺) Keriman da tabii paketten çıkan elbiseden pek hoşnut olmadı ama yine de nezaket gösterip kırmamak için giydi Osman’ın aldığı elbiseyi. (Ben şahsen Keriman’ın "bana layık gördüğün hediye bu mu?" diyerek Osman’ın suratına fırlatmasını beklemedim değil ☺)