Loser Deniz ve yancısı Benan'a da değineyim çerçeve tamamlansın. Bu bölüm yine kaybetmelere doyamayan Deniz, son olarak şansını vitrinden denemek istedi ama yine fiyasko, yine fiyasko. Otur bir sakinleş be güzelim. Bırak zaman iyileştirsin yaralarını da öyle atağa geç. Kendimi biraz zorladım ve düşündüm Deniz bu bölüm neyi iyi yaptı diye. Güç de olsa bir cevap bulabildim. Halis'le, Hamiş'e gönderdiği işten çıkartıldınız mesajını tartışırlarken haksızken haklıyı oynamayı çok iyi başardı Deniz bu hafta. Küçük bir alkışı hak etti şimdilik. Siz yine de çok abartmayın, bir marifet sanmasın yaptığını. Benan'da da pek bir değişiklik yok. Deniz'e yanlamaya devam. Geçen yılbaşında vitrinde kullandıkları taşlı mankenleri Maral'a vermeyi tereddütsüz kabul edince acaba dedim akıllanmaya başladı mı diye ama nerde! O sırada kafası gidikti tabi, hesap kitapla meşguldü. "Neden altı ay sonra dönecek Arya, dur bir düşüneyim. Bebek üç aylıktı, ee altı ay da Arya Amerika'da kalmaya karar verdi. Kaç etti? Dokuz. Ne dokuzu canım, yok artık tek başına çocuğu doğuracak olamaz herhalde; tesadüf bu dokuz," falan derken boşluğuna denk gelmiş olmalı ki; “Buyur Maral'cım, istediğin gibi kullan,” deyiverdi. Deniz yanına gelince de hemen hayal aleminden gerçek hayata iniş yaptı ve yüz seksen derece dönüşünü sorunsuz bir şekilde tamamladı. Sana iyi yanlamalar Benan Efendi. Dikkat et de sağa sola çarpma.