Yiğit’in bu kalp rahatsızlığı konusunda bir ters köşe bekliyorum. Gözlerinde bir şey gördüm, hırs. O hırsla Nazlı’yı Savaş’dan koparmak adına böyle bir şey uydurmuş olabilir mi sizce de? Bunu kullanacak, kullandı da. Nazlı tabii ki kıyamadı. Kim olsa kıyamazdı. Ama tabii abartmamak lazım di mi Nazlı kız? ‘Yaptığın tüm tahminler piknik tüpünde patlıyor tatlım sen hala hangi tahmini yapıyorsun, o ne özgüven o!’ diyebilirsiniz. Dibine kadar da haklısınız. Fakat özgüvenden değil o, umut fakirin ekmeği işte n’aparsınız.
28. bölümde bir duygudan öte duyguya yuvarlana yuvarlana gittik. Bölüm sonu, onlar için 2015’in son dakikaları yani, SavNaz ortada buluştu ki bence aşırı güzel bir sahneydi. Ali’m yine gözlerinde mavinin acı tonuyla kaldı. Selin uçuş uçuştu. Sevilay koskaca bir tektaşla nihayet sevilmek kıyılarında. Güneş’le Haluk, sarmaş dolaş girdikleri yeni yılın ilk dakikalarını Peri için endişelenerek devam ettirdi. Rana, Zafer’in ikili oyunundan habersiz bir köşede yavrum. Peri’cik, hiç bilmediği kardeşine yardım yollarında. Bakalım neler olacak? Bir de bölümün açılışını Haluk’la yaptık mezar kazıyordu, hatırlarsanız. Bence Zafer’in yeri orası, sizce de bence mi?
Çok çok yüksek müsaadenizle bir iki not gireceğim buraya. Hafta içinde saygı çerçevesine hiç sığmayan şeyler okudum. Fanların bir kısmı Deniz Dargı ve Cenk Boğatur’u topa tuttu. Topa tuttu demek hafif ama tam manasını yazmak istemiyorum şu an buraya. Cahit Zarifoğlu der ki: Bir kalbiniz vardı, onu hatırlayınız. Lütfen hatırlayıp içine biraz mantık, biraz saygı koyunuz. Karşımızdakiler insan. Onların da bir kalbi var ve kırılabilir. Herkes gibi. Takılmamak, önemsememek bir yere kadar. Sizin sabrınız gibi onların da bir sabrı var. Ve sizinki nasıl taşıyorsa, onlarınki de taşabilir. Hayatınıza tivik atabiliyor musunuz, ‘Sen kimsin de bana bunları yaşatıyorsun!’ diye? Hayattan birer kesit sunduklarını düşünürsek, bu insanların da yakasına yapışmak gibi bir hakkımız olduğunu düşünmüyorum. Önceki Özetliyorum’ları okuyan varsa bilirler ki, Ali’yi içselleştirdiğim kadar hiçbir karakteri içselleştirmedim ömrü hayatımda. Dizide en çok üstüne oynanan karakterin Ali olduğunu düşünürsek, serzenişlerim elbette yer buldu yazılarda. Ötekileri bırakın şu yazıyı baştan sona okuduysanız çoğu yeri serzeniş içeriyor zaten. Ancak bunu saygı çerçevesini geçmeden yansıttığımı düşünüyorum. Tabii ki eleştirebiliriz, olmaz böyle şey diye isyan edebiliriz ama bunu insanların özel hayatlarına dalarak yapmamak, en önemlisi. Okuduklarım, gördüklerim bana çok dokundu açıkçası, o yüzden böyle bir not geçmeyi seçenekleştirdim. Yapmayın efendim, kalbinizi hatırlayın, içindeki saygı ve sevgiyi bulun ve karşınızdakinin de bir kalbi olduğunu lütfen unutmayın. Saygılar ve sevgiler.
Son olarak; 2015’in son salı gününde, dileklerinizin hepsi 2016’da gerçekleşsin inşallah. 2016 barış getirsin, huzur dolu bir dünya getirsin, hayat getirsin, gülmeler getirsin. Yeni yılınız sevgi ve çiçekle dolu gelsin ve öyle geçsin. Bol AlSel de getirsin, SavNaz da, HalGün de, artık ne istiyorsanız, onların hepsini bir bukette sunsun size. İyi yıllar ve güzel günler efendim.