Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
.jpg)
Kısa kısa…
* Neriman, Ömer mektubu okudu sanıp da Ömer'in odasına geldiğinde, sırrın ortaya çıktığı zaman düşlediğim Neriman'dan çok farklı tepkiler gösterdi. Umarım bu, "Nasıl olmasın?"ın gösterimidir. Çünkü ben, böyle yengeyi samimi bulamam.
* Şirket personelleri ve özellikle de Zübeyir, geçen hafta yaptıkları patavatsızlıkları çok güzel affettirdiler, çünkü doğum günü önemli efendim. Yalnız çalar saat laf sokma mıydı bilemedim, hani anladık patron nişanlın da bir erken gel falan, hoş değil yani..
* Artık, Hulusi Amca'm ve Ömer arasındaki ilişkiyi de görmek istiyorum. Defne söz vermişti, Ömer'le konuşacaktı. Defne söz verdiğinde, olay tedavülden kalkıyor sanırım, kaç hafta oldu bir gelişme göremiyoruz. Ömer'in TürHul'a vereceği tepkiyi çok merak ediyorum.
* Sinan ve Yasemin arasındaki olaylar çok fazla duruldu, öyle ki yazacak bir şey bulamayacak konuma geldim sayılır. İnanılmaz yavaş ilerleyen bir evlenmek istememe yanlış anlaşılması mevzu bahis. Şikayetçi de değilim gerçi.. Oh olsun Sinan'a..
* Sır ortaya çıksın ya da çıkmasın artık bunda bile değilim. Sır ortaya çıkmadan çıkmış gibi yaşadığımızda keyif almıyorum. Ekstra geriliyorum. 47 haftadır zaten bu sırrı Defne'den daha çok önemseyerek yaşayan koskoca yetmiş milyonuz. Gerilmelerin dozunu kısmamızı tavsiye ediyorum.
* "Şükrü, Ömer'in izni olmadan o mektubu okumaz. Ömer, Şükrü'yü Defne'ye elçi olarak gönderdi." diye bir düşünceye tanık oldum. Eğer Ömer, "Benim eller lanetli, bir türlü açamıyorum, sen yırt da ver bana" demediyse, öyle bir ihtimal olamaz efendim. O mektup, Şükrü Abi'min kaderiydi zaten. O elleri tanırım, o eller 23. bölümde, Ömer'in kapısında uyuyan Defne'nin omzuna dokundu fragmanda, hayaller Ömer İplikçi'ydi, hayatlar Şükrü Abi'ydi..
* Sağlık, sevgi ve umutla kalın. Cuma akşamı saat 8'de Star Tv'de görüşmek dileğiyle...
