Tutsak olduğu yerde "Benim gibi başka biri yok. Ben varım," çıkışı yapabilecek kadar kendinden emin Jamie'nin düştüğü hal de içler acısı. Tüm özgüvenini kaybetmiş gücünü aldığı kılıç eliyle birlikte. Cersei'yle oluşturdukları kontrast bu açıdan önemli: Jamie'nin yükselişi ve düşüşü, savaşın keskinliği ve belirleyiciliği; insan doğasının korkunçluğunun Jamie'ye yaptıkları Cersei'ye hiçbir şey öğretmemiş.
Jamie babasının ölümünden kendisini sorumlu tutması ve esas olarak da sevdiği kadını kaybetmesi dolayısıyla kişisel kefaret arayışında. Hayatında ilk kez babalık görevini yerine getirmeye çalışıyor, artık olmayan babasının yerini doldurmak istercesine. Karşısına Bronn'un geçirilmesi tesadüf değil, hatta sezonun en aklı başında hamlelerinden. Jamie'nin olduğu şey Bronn, ve bir daha asla olamayacağı şey. Kendindne emin, kibirli, zeki bir kılıç ustası. Her konuda zorluyor Jamie'yi nitekim. Duymak istemediği her şeyi söylüyor, dökmek istediklerine açık kapı bırakırcasına.
Jamie'nin şeytanlarıyla yüzleştiği dövüş sahnesi tam da bu yüzden önemli. Bir türlü olamadığı adamla karşılaşıyor bir kez daha. Eski Jamie'yle. Babasının kendisi için özel olarak yaptırdığı altından grotesk el hayatını kurtarırken, babası yanı başında. Kurtuluşu da orada aslında, hiçbir kılıç maharetinden bahsedilmeyen Tywin'in yıllarca perde arkasından 7 Krallık'ı yönettiği gibi zekasına başvurması gerekiyor Jamie'nin, eski Jamie olabilmesi için.
Babalarının intikamını almak üzere yola çıkan üç kız kardeşin de babasının hatırasını unutmayı kendine görev belleyen Jamie'nin karşısına dikileceğini öğreniyoruz. Kum Yılanları (Geçtiğimiz sezon kaybettiğimiz Oberyn'in farklı kadınlardan olan kızları "Sand Snakes", nasıl Kuzey'de piçlerin soyismi Snow'sa Güney'de de Sand,) babaları kadar agresif belki ama en can sıkıcı kısmı abartı oyunculukları ve karikatürize imgeler.