Sinan:
Seni seviyorum adamım. Ömer'in Defne’ye aşık olduğunu anlamıyor musun şimdi yani? Kim inanır ki buna? Defne'nin über ötesi şapşallaşmasından da mı anlamıyorsun yani? İlan-ı aşk edersin diye çok korktum biliyor musun? Yapma gözünü seveyim ya. Yasemin'i işe geri alman Ömer'e karşı güç yarıştırma hırsındanmış gibi geldi bana. Ki Yasemin'in yivvrenç karakteriyle acı şekilde ilk karşılaşan sendin oysa. Bir de güya aşık olduğun kadına yaptıklarından sonra "geri gelsin de gelsin" diye tutturmanı Ömer'le içten içe bir sidik yarıştırma atraksiyonu olarak gördüm ben. Bilemiyorum yanii... Bozulmasını istemediğim karakterlerden birisin ama, senin ille de bozulacağım, şirazemi kaydırtacağım diye tutturmuş bir halin var gibi geldi bana.
Yasemin:
Bu paçozun başganı aplamız madem aşk ile dize gelecekti, Sinan'ın suçu neydi? İso kardeşimizin kök söktürmesini, ikisi arasındaki bu her an duvardan duvara savrulacaklarmış etkisi veren sextenşını sevmediğimden değil ama adama sorarlar yani. Ömer hırsı da tam olarak bitmiş değil bence. Es kaza Neriman’ın oyununu öğrendiği anda İso Miso dinlemez gibi geliyor bana. He Yasemin'i seviyor muyum? Çooook. Hikayede gözlerini kısarak kötulük yapan yavan bir karakter olarak kalmamasından çok memnunum. Kiralık Aşk'ın en iyi diyaloglarından birini onun sayesinde seyrettik misal. Neriman ve Yasemin kavgası harika değil de neydi allaseniz? Koray Sargın ile mesleki rekabet atışmalarının ve saftirik Derya'ya verdiği bilumum "plaza kadını nasıl olunur 101" derslerinin hastasıyım.