* Adam artık çıtayı öyle bir yere indirmiş ki, her şey üstünden geçiyor garibimin. Kız Ömer diyor, ‘‘Bir daha söylesene,’’ diyor. Hayır tamam kız da içimi gıdıklıyor söylerken de hemen kahkaha atmaya gerek yok. Az daha dayan, Allah korusun aşkım falan dediğinde taşikardi krizine girersin. Yalnız bu arada dizi karakterine de ‘‘Biz niye yalnız kalamıyoruz ya!’’ falan dedirtince de kurtarmış olmuyorsunuz yine. Lütfen haftada bir yaşadığım iki saatlik mutluluğu çok görmeyin. Dizinin en iyi bölümlerinden biri olarak beşinci bölümü bellediniz, üstüne çıkmıyorsunuz zaar. Fakat bir bölümde ortalama kırk dakika gördüğümüz Defne-Ömer sahnelerini 20 dakika bile görmedik bu bölüm. Ki çoğu sadece aynı havayı solumalarıyla geçti. Let them solumak each other ya. Bırakınız öpüşsünler, bırakınız cilveleşsinler. Böyle devam ederse üzülürüz biraz. Ne münasebet, tam gazı almış uçuşa geçmişken sahneyi kesip Türkan Sultan’ı, Vedat’ı veriyorsunuz. Biz size ne yaptık sizi sevmekten başka…Bu duygu sömürüsü yetmezse de haftaya ağlarken kendimi çekip paylaşırım. Bırakınız izlesinler, bırakınız deşarj olsunlar.

* Hadi onu geç, 118 kez yalnız kaldı Defne ve Sinan. Sen söyle derdini de bari sen aradan çık be arkadaşım. Defne kasıyor hadi konuşan çıksın. Hadi git hadi. Yasemin’e ısındım, Sinan’dan soğudum resmen. Bir an önce artık Sude’yi mi yaparsınız, ne yaparsınız halledin o çocuğu. Arabasına susturucu takıcam öyle fiyuuuv fiyuuuuv pahalı araba sesi çıkarmasın.

* Neriman Sinan ile konuşurken ben bile gerildim. Sinan’ın yerinde olsam bulunduğum yeri kazar da içine girerim. Sude buna aşık olmuş, yüz bulamayıp gitmiş mi anlamadım. Boşa ümit verdi, kızla oynadı falan desem, e Sinan farkında değil. Yahu Necmi bu olaydan bu kadar etkilendiyse, Nöro sinir hastası olduysa da nasıl iyi davranıyorlar aşk sakızı Sinan’a? O olayı biraz açarsanız…

* Serdar’ın kafasından çıkmayan bere. İçinde yetiştirdiği illegal maddeler. Evcilleştirdiği pireler. Bu bir dramdır.

* Müsaadenizle random güleceğim: akjakfhakhkjfhakjdskjhs. Heyecandan hık diye giden Defne’yi yerim ben yerim. Yaptığı heyecanları, tatlı telaşları yerim. En güzel esprileri de sen yap, en minilak hareketleri de sen yap. Canım mısın sen benim misin her şeyim misin sen, hoooolgeldin kızıııııl sefalar getirdin. Elçin Sangu’yu sevmekten ciğerim soldu. Zaten Ömer’in gelip ansızın yanağına kondurduğu öpücükten sonra koltuktan yere doğru süzüldüm ve elimde duran meyve pıçağının baldırıma saplanması sonucu şu an size bunu hastaneden yazıyorum. Ben neden böyle küçük şeylerle mutlu oluyorum. Şipşik misiniz siz yirim sizi hiydiiii! Yalnız kahvaltıda Neriman’ın bakışlarıyla Sinan’ı boğmasında cidden koltuktan düştüm ya. Bu kadının daha az eğlenceli hali kim biliyorsunuz. (bkz: Firdevs Yöreoğlu)

* Defne ve Yasemin’in köprüde karşılaştıkları sahnede keaaahkahaların devamı geldi. Bu iki kızı didişmezken izlemek ne güzelmiş öyle. İsmail’e yaranmak için daha neler yapacak ohoooo. Defne buna pazı sarması sarmayı öğretmezse ben de ben değilim. Hayırlara vesile bir sexual tension hikayesi…

* Yasemin’in Nöro’ya yaşlı deyip kaçmasını hiç unutmayacağım. Gülerken türbülansa girdim, sarsıntıdan kulak kristallerim oynadı. Bir an gidiyordum hık diye. Yasemin’i korkudan delirttiği, yüreğini çıkarıp yemek istediği yerlerde resmen görüntüyü çıktı alıp koluma bağlamak, aşırı dozdan gitmek istedim.

* Serdar’ın kafasından çıkmayan bere. İçinde yetiştirdiği illegal maddeler. Evcilleştirdiği pireler. Bu bir dramdır.