Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
Kiralık Aşk dizisini izlerken kendiliğinden salgılanan bir mutluluk hormonu var, evet. Ama bazı karakterler var ki ne olursa olsun tempoyu hep yukarıda tutuyor, yüzümüzü güldürüyor. Duygusal anları yok mu? Var, hem de ne. Onları izlerken de gerçekmiş gibi içine girebiliyoruz sahnenin. Bana bunu en çok hissettirenlerden biri Nihan İyigünler. Yeni soyadıyla Nihan Topal. Defne'nin bağır çağır tanıştığı, sonra can ciğer kuzu sarması, adeta kankeyto olduğu Nihan. Dobra, çok akıllı, tavsiyeleriyle her Türk kızının ufkunun açılması için kesinlikle gerekli bir dost.
Boşu boşuna seviyor olamayız bu karakteri değil mi? İzlerken gördüğümüz anda gülümsediğimiz, "herhalde gerçekte de tam olarak böyle" diyebileceğimiz kadar içselleştirdiğimiz bu karaktere Sanem Yeles can veriyor. Hem de ne can vermek.
Röportaj için görüşmeden önce kısa kısa da olsa konuşma fırsatı bulmuştum. Hayatta nerede işe yarayacağını tam olarak bilmediğim "kız tavlama taktiklerim" işe yaradı sanırım. Bir anda kendimi süper bir muhabbetin içinde buldum. Sohbetinden keyif almayı bırak, arasa da konuşsak dediğim biri haline geldi. Bıcır bıcır sesi, inanılmaz enerjisi, tam yerine denk gelen yorumlarıyla kat ve kat daha çok sevmeye başladım.
Ekranella'nın on numerö yazarlarından Dilara Pamuk'la beraber buluşma yerimize gittik. O da ağırlıklı olarak Nihan karakterini soracağı bir röportaj gerçekleştirecekti. Ben birkaç dakika önden gittim. Gördüğümde karanfil getirmediğim için epey içlendim, çünkü güldürmem lazım. En çok benim güldürmem lazım. Yahu pata pata pata bir insan art arda kaç tane espri yapıp kitleyebilir, bu benim işim! Öpüştük, sarıldık ve mekana oturduk.
Ben ilk beş dakika şoku atlatamadım, ekrandan ne kadar farklı olabilir? Çok! Zaten "Hadi izin veriyorum sana, bir dakika içinde bütün klişeleri sırala," dedi. O ekranda gördüğünüz Sanem Yeles'ten bir on kilo çıkarın. Çok güzel, zarif, durup durup kalkıp öpmek isteyeceğiniz tatlılıkta biri. Yaptığı tatlı jesti unutmak da mümkün değil zaten, aramızda. Onun sayesinde sohbet öyle koyulaştı ve güzel bir yere gitti ki, Dilara da ben de röportajlarımızı unuttuk. İki saat sonra aklımız başımıza geldi. O kadar samimi ve o kadar ben söylesem durup tweet atacağım, cv’me yazacağım cevaplar verdi ki, beş saat boyunca biz zaten mest olmuştuk. Dilara Pamuk’un Nihan röportajını mutlaka okuyun derim. Harika sorular ve cevaplar var.
Ben çok basit, sıradan sorulara onun gibi samimi, apaçık, dürüst ve eğlenceli cevaplar bekledim. Aradığımı da ziyadesiyle buldum zaten. Buyrunuz...
