O günlerden aklınızda kalan anılar var mı?
Aşk-ı Memnu çekilirken, köşk türbe gibiydi. Matmazel’in balkonu caddeye bakıyordu ve karşı kaldırımda her zaman büyük bir izleyici kalabalığı olduğu için, ekip balkonda çekim yapmakta çok zorlanıyordu. Ne zaman Zerrin balkona çıksa, karşıdan “Matmazel!.. Matmazel!” diye inliyordu ortalık. Tabii çekime gelen oyunculara da, sahaya giren futbolculara yapılan tezahüratlar yapılıyordu. Çok mutlu bir çekim ortamıydı ama. O köşkte çok eğlendik çekimler sırasında. İzlemelerimizi o bahçede yaptık, güldük söyledik...
Yaprak Dökümü’nü yazarken meslek hayatımın onuncu yılındaydım ama, oyuncular kadar adımız bilinmiyordu tabii ki. Bir gün bir marketten alışveriş yaptım, kasada kredi kartımı uzattım, kasiyer hanım kartımdan ismimi okuyup “Aaa siz senarist Ece Yörenç misiniz?” misiniz diye heyecanlandı; repliklerimizi söylemeye başladı falan. Ay nasıl utandım, nasıl mutlu oldum; kasada sıradakiler de birden ilgilendi ve ağzım kulaklarımda eve döndüm.
Yakın zamanda da havaalanında, Dubai’den bir izleyici tanıdı ve resim çektirmek istedi, ona hele daha çok şaşırdım; ben de onu hiç unutmayacağım.. haha..
Bir de Aşk-ı Memnu bir gece önce bitmiş, ben de yine bir yerlere gideceğim, havaalanındayım. Gösterim sonrası eğlence uzun sürmüş, keyfim çok yerinde ama uykusuzum. Elimde on tane gazete, Aşk-ı Memnu haberlerini okuyacağım, oturmak için yer arıyorum. Her tarafta Aşk-ı Memnu konuşuluyordu. Bir süre oturamadım, gezindim ve kalabalıkların önünde durup ağzım fiyonk dinledim konuşulanları; o da şahaneydi.
Bir keresinde Kıvanç’la bir yere gidiyoruz hava alanındayız. Kıvanç’ın başında şapka var, ama gizlenmiyor; oturuyoruz uçağı beklerken bir şey yiyoruz. Bir Arap aile transit uçaklarına yetişmek için önümüzden hızla büyük telaşla, koşarak geçtiler ve iki saniye sonra fren yapıp geri döndüler. Kıvanç’ın olduğunu algılamışlar ve uçaklarını kaçırma pahasına Kıvanç’la resim çektirmek istediler.. Aşk-ı Memnu yeni bitmiş, büyük olay olmuş, yani kendileri de şaşırdılar herhalde istanbul’da kalacakları birkaç dakika içinde Kıvanç Tatlıtuğ’u gördüklerinde. Tam biz bunu konuşurken aile tekrar yanımıza geldi; belli ki vakit daha da daralmış ama kadın ağlıyor çünkü resim flu çıkmış, tekrar çektirmek istiyor. Ve kocası hiç söylenmeden resmi çekti, tekrar gittiler ama kapılar kapanmıştı. Kaçırdılar uçaklarını Kıvanç yüzünden..