Nasıl hisler içindesin?
Üç sene, çok uzun ve acayip bir yolculuk... Tüm ekipler eminim birbirine çok bağlıdır ama Karadayı çok başka bir ekipti. Bir kere çok bereketli bir set burası, bir sürü bebeğimiz oldu. Çok evlenen oldu, ağır kayıplarımız oldu. Ama hep birlikteydik. Teknik ekibi hiç kırmadığımı düşünüyorum, bir aile gibi olduk. Şimdi bitiyor, çok yoruldum o bir gerçek. Ama geçen gün aynanın karşısına geçtim ve 'Bir daha Feride'yi oynayamayacağım' diye düşündüm. Sanki ben burayı bırakacağım ama buradaki hayat devam edecekmiş gibi hissettim. Feride gibi kadınları oynamak zor. Tek boyutlu bir yerden bakarsan, soğuk ve köşeli bir karakter çıkabilirdi. Altıncı bölümden sonra, ilk çay bahçesindeki sahnemizden sonra Feride ve Mahir'e döndü hikaye. Senaristlerimiz çok malzeme verdiler. Kenan'la çok iyi anlaştık. Çok disiplinli biri, bir günden bir güne sahnelerimiz aksamamıştır. Sahnenin öncesinde konuşuruz. Olabildiğince gerçeğe en yakın noktada buluşmaya çalıştık Kenan'la. Yönetmenlerimiz bizi çok özgür bıraktı ve desteklediler. Mahir ve Feride'yi çok sevdi seyirci, şimdi gidiyor olmak, bu platoya bir daha gelmeyecek olmak çok zor. Karadayı'sız bir hayat nasıl olacak emin değilim.