Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
RÖPORTAJ
Karadayı’ya veda!

Bergüzar Korel:  Karadayı ile çıta çok yükseldi. Bakalım neler olacak bundan sonra...

  • 15/06/2015 15:56
    Sonat Bahar

Nasıl hisler içindesin?

Üç sene, çok uzun ve acayip bir yolculuk... Tüm ekipler eminim birbirine çok bağlıdır ama Karadayı çok başka bir ekipti. Bir kere çok bereketli bir set burası, bir sürü bebeğimiz oldu. Çok evlenen oldu, ağır kayıplarımız oldu. Ama hep birlikteydik. Teknik ekibi hiç kırmadığımı düşünüyorum, bir aile gibi olduk. Şimdi bitiyor, çok yoruldum o bir gerçek. Ama geçen gün aynanın karşısına geçtim ve 'Bir daha Feride'yi oynayamayacağım' diye düşündüm. Sanki ben burayı bırakacağım ama buradaki hayat devam edecekmiş gibi hissettim. Feride gibi kadınları oynamak zor. Tek boyutlu bir yerden bakarsan, soğuk ve köşeli bir karakter çıkabilirdi. Altıncı bölümden sonra, ilk çay bahçesindeki sahnemizden sonra Feride ve Mahir'e döndü hikaye. Senaristlerimiz çok malzeme verdiler. Kenan'la çok iyi anlaştık. Çok disiplinli biri, bir günden bir güne sahnelerimiz aksamamıştır. Sahnenin öncesinde konuşuruz. Olabildiğince gerçeğe en yakın noktada buluşmaya çalıştık Kenan'la. Yönetmenlerimiz bizi çok özgür bıraktı ve desteklediler. Mahir ve Feride'yi çok sevdi seyirci, şimdi gidiyor olmak, bu platoya bir daha gelmeyecek olmak çok zor. Karadayı'sız bir hayat nasıl olacak emin değilim.

En uzun işin bu...

115 bölüm çektik. Bundan sonra bir daha böyle uzun dizi sektörde zor. Bir Çetin Tekindor'la üç senemi geçirdim. Çetin Abi her gün gelip yanaklarımı sıkar, 'Yanakların benim yüzümden eskiyecek' der... Biz çocuk gibi eğlendik bu sette. Kenan'la gerilmelerimiz de oldu elbette. O da dik, ben de dikim. Ama ben onu idare etmeyi öğrendim, o beni çok idare etti. O açlığa dayanamaz, ben soğuğa... Gece çalışınca, çocuk gibi uyuyakalırım.

Birlikte bir anınız var mı, bizimle paylaşacağın?

Yılbaşında tüm ekip gibi ben de sabaha kadar eğlendim, uyuyamadım. Sabah tüm gün sürecek çekimimiz var. Geldik herkes kötü durumda. Ben arabadayım ve gözüm açık uyuyorum. Kenan vurdu cama... Çıkardı beni arabadan, kolumdan tutup bir koşturdu... Settekiler şaşırdı. Ama kendime geldim. Çok yüksek enerjisi olan biri.

Hiç küstünüz mü?

Bir şeye alındım ya da bozuldum. Ertesi gün gelirim sete. 'Günaydın' der domuz domuz dururum, O 'Ne yapıyorsun sen' diye gönlümü alır. Küslüğe dayanamıyor, çok vicdanlı biri. Bir keresinde kar topu attı bana ama epey sert! Komik biri, çok güzel anlar geçirdik. Çok şey öğrendim bu setten, okul gibi... Ama bir türlü not almadım yaşadıklarımı, pişmanım şu an. Ama zamanla yarışıyorduk.

Bu karavanda neler yaşandı?

Bu karavan ev gibidir. Sabah gelirim, hemen makyaj masasına otururum. Hiç oyalanmam saçım makyajım yapılır. Müziğimiz vardır mutlaka. Kahvem vardır. Ve herkes mutlaka bir kahveye uğrar bana. Bir abur cubur sepetim vardır, gece sahnelerde ben söylemeden onlar getirilir bana. Bu karavanda biz çok güldük, çok ağladık, çok krizler yaşandı. Ama burası setteki evim gibi oldu. Karadayı ile çıta çok yükseldi. Bakalım neler olacak bundan sonra... 

1 2 3 4
YORUMLAR



DİĞER RÖPORTAJLAR