Yaz sonunda Beverly Hills, California’da The Affair’in yaratıcısı ve yapımcısı Sarah Treem ve oyuncuları Maura Tierney ile Joshua Jackson’la yeni sezon tanıtım toplantısına katıldık. Foxlife Türkiye kanalında pazartesi akşamları 21:00’de yayınlanacak olan üçüncü sezonda toplam 10 bölüm izleyeceğiz.

İkinci sezon finalinde her şeyin nasıl alt üst olduğunu, kazayı, bebeğin kimden olduğu meselesini izlemiştik. Bu iki çift hep birbirlerinin hayatlarının içinde mi olacaklar bir şekilde? Bu sezon Cole ve Helen da ilişkiye geçecek mi?

Sarah Treem: Herkes de bunu merak ediyor: Cole ve Helen sevişecek mi? Bu sezon böyle bir şey olmayacağını garanti ediyorum. Ama evet dizi bu dört insan hakkında, dolayısıyla hep bir şekilde birbirlerinin hayatlarına dokunacaklar. Cole ve Helen da kaçınılmaz olarak kesişecek bu sezon. İlginç olacak, çünkü ikisinin ortak bir mazisi var ama birbirlerini hiç tanımıyorlar.

10 - 15 yıl önce öteki kadın tiplemesi ya şeytani ya da aşırı salak olurdu, artık durum çok farklı. Mesela Scandal’daki Olivia Pope bir tür kahraman. Nasıl oldu bu değişim?

ST: Güzel soru, haklısınız. Kültürel olarak nasıl oldu bu, bilemiyorum açıkçası. Ama bizim dizi için konuşacak olursam, ben aldatan aşık arketipinin hakkının verilmediğini düşünüyordum. Galiba bizimle birlikte aynı şeyi düşünen başkaları da varmış. İnsan nikahlı eş de olabilir, öteki kadın da ama hep aynı kişidir esasında.

Maura Tierney: Dizide eşin rolü de farklı biraz; bir yandan eli maşalı bir cadaloz değil öte yandan haklı da çıkarılmıyor.

ST: Aslında dizide herkes biraz şeytan, biraz melek. Bir açıdan kahraman olan biri başka bir açıdan barbar görünebiliyor. Tek bir gerçek yok yani.

Sizce insanlar neden yürümeyen ilişkilere takılıp kalmakta ısrar ediyor? Mutlu olmaktan korkuyorlar mı, ya da size göre mutluluğu hak etmiyorlar mı? Bu karakterleri canlandıran oyuncular olarak sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Joshua Jackson: Bence her bireyin durumu farklı. Bu dizideki iki evlilikten söz ediyorsak her birinin dinamiği, iktidar yapısı, bireylerin ilişkiye taşıdığı yük kendine özgü. Yani bence genel geçer bir cevap bulamayız bu soruya. Ama Alison ve Cole’dan söz edecek olursak, birlikte çok uzun bir geçmişleri var ve onları hem birbirine bağlayan hem de kopmalarına neden olan trajik bir hadise geçmiş başlarından. Neredeyse bir ömür boyu süren bir beraberlikten sonra özellikle Cole yolunu bulamadı ve bu da tamamen onların ilişkisine has bir durum. Her ilişkinin dinamiği kendine özgü.

ST: Ve her ilişki belli açılardan işlevini sürdürürken bazı açılardan da işlevsizleşiyor. Bence burada mesele ilişkinin acı veren kısmının ağır basıp basmaması. Yine de bilmiyorum. Bir yandan da biz insanların acı eşiğimizin çok yüksek olduğunu ve temelde yalnız kalmak istemediğimizi düşünüyorum. Yani tek başına daha mutlu olup olmayacağına kafa yormak korkutuyor insanı.

Woody Allen “kadınların seks için aşka, erkeklerin aşk için sekse ihtiyacı var” demiş, ne düşünüyorsunuz bu konuda?

JJ: Alıntı yaptığınız ilişki uzmanı Woody Allen mı? Yani bula bula onu mu buldunuz? Onun sözlerine yorum yapacak değilim. Konuşurken biraz araştırsın diyeceğim sadece.