Huysuz ve Tatlı Kadın şarkısını sevmeyen kadın var mıdır? Bu müzik türü toptan ve kesin olarak beğeni alanınızın dışında değilse, zor biraz. Şarkı gönül alıcı kurnazlığıyla hemen direnci kırar; kana girer, kalplerde tatlı bir çarpıntıya sebep olur. Bahsi geçen kadın huysuz olduğu kadar da tatlıdır çünkü, aşk hikayesinin temel sorumluluğunu hem sebep hem sonuç düzeyinde kadına yıkan iki özelliğe sahiptir. Bütün şarkıların anlatmaya çalıştığı, adı dillerde nağme bir kadındır o. Ayrıca “en güzel günlerini demek bensiz yaşadın” tatlı siteminde geniş bir yaş aralığını kapsayan vaatler saklıdır. Ulaşılmazdır, unutulmazdır, ince sızıdır, kalp hırsızıdır, içte ukdedir… Bir anlık hayaliyle etrafta torun tombalakla huzurlu bir ölümü bile gölgeleme potansiyelinde, hayalde 10 Gilda gücündedir. En az bir erkek için “o kadın” olma ihtimali her kadının ruhunu okşar. E okşamasın mı? Başka türlü o kadar duygu israfı, o kadar hayal kırıklığı nereye gidecek? 20’sini aşıp da kalbi türlü yerlerinden kırılmamış kadın var mı? Huysuz ve Tatlı Kadın belki sadece o şarkı anına sığan bir vuslatı, “saadeti” mümkün kılıyor. Şarkı bittikten sonra kimbilir neler olacak ama o an her şey olması gerektiği gibi: Yani adam kadına aşık ve aynı esnada da onun yanında!