Alper: Hikayedeki ''Şşş kardeşş, sen ne ayaksın?'' dediğimiz yegane karakter de bu sanırım. Hâlâ kimin nesi kimin fesi olduğunu çözemedik. Dilara'nın kardeşi mi, eski kırığı mı ne ayaktır, bir türlü emin olamadık. Alper tüm hayat standartını Dilara kerizini söğüşlemek üzerine kurmuş. Attığı adımın bir sonrasını ''sonunu düşünen kahraman olamaz'' mottosuyla planlamadan yapması her şeyin elinde patlamasına sebep oluyor. Ama işte Alper gibi su yılanı kılıklı heriflerin her zaman bir acil eylem planı olur ve bu yüzden insanın elinden kayarak sıvışırlar. Alper karakterinde bir kötü adamda olması gereken bütün emareler mevcut:
Başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkum planlar yapmak,
Olmayan zekasıyla övünmek,
Şeytani bakışlar,
Gıcık gıcık kahkaha atabilme potansiyeli,
Kadın dövmesi (kadın dövmesi dedikten sonra elim ayağım boşaldı daha da yazamıyorum, ŞRFSZ yhaa)
Dilara’nın bununla ne kuyruk zoru var hala bilmiyoruz ama o pis pis sırıttıkça ağzının orta yerine çakma isteğimiz zirve seviyede. Bu zamana kadar Cemal Hünal'ı jön yapma sevdasındaki yapımcılar bu defa akıllanıp ondan jön olmayacağını (şükür ki) anlayıp, kendisine, muhteşem dikilmiş bir takım elbise gibi üzerine cuk oturan bu rolü vermişler. Valla bir Alper ancak bu kadar Alper olabilirdi. Bravo.