Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
KÖŞE YAZISI
Hoşçakal Medcezir ve Batılı Hayat

MedCezir’de arkadaşlar, zor durumlarda birbirlerine destek oluyor. Hemen farklı cinsiyetlerden oldukları için birbirleriyle nişanlanmaya evlilik teklif etmeye kalkmıyorlar.

Kiraz Mevsimi de bir uyarlama ve gençlik dizisi. Ama onu izlerken kendimi daha çok emeklilerin hikâyesini izler gibi hissediyorum. Çünkü sürekli birbirine küsmek, bir yakınlaşıp bir uzaklaşmakla meşguller ve neyi neden yaptıkları belli değil. Güllerin Savaşı’nda ise Gülru Gülfem’e oranla daha genç olmasına karşın tam bir haminne gibi endişeli, planlı ve sıkıcı. Sadece çalışıyor ve ev halkıyla itişiyor. Buna karşılık Gülfem biraz daha aktif bir hayat yaşıyor en azından spora gidiyor, yemeklere çıkıyor, masaja gidiyor.

MedCezir’de karakterlerin neleri önemsediği, nelerle rahatladığı, hobileri, yaşantıları, motivasyonları ve amaçları belli. Tozludere ya da Altınkoy halkının her bir üyesinin zaafları, kusurları, korkuları, şüpheleri ile ete kemiğe büründüğünü, zorlukları aşmalarını izledik, büyüdüklerini ve geliştiklerini gördük. Bu nedenle kendimizi onların yerine koyarak yolculuklarına tanık oluyor, onlar için heyecanlanıyor, seviniyoruz. Başka hangi düğün için bu kadar heyecanlanırdık yoksa?

Öte yandan iyi bir uyarlama olmasına karşın Paramparça’da bile karakterler ve motivasyonları inanılır değil. Cihan gibi şık bir restoranın sahibi, yalıda oturan, varlıklı bir adamın yarı yaşında model kızlarla kulüplerde fink atması gerekirken neden börekçi Gülseren’le birlikte olduğu belli değil. Cihan neden durduk yerde başına dert alıyor? Onun konumundaki bir adam ortak zevki, ilgi alanları olmayan bir kadınla sırf çok şefkatli ve ev yemeği yapıyor diye bu kadar çok vakit geçirir mi?

1 2 3 4 5 6 7
/ Defne Akman
05/06/2015 11:50
YORUMLAR




DİĞER KÖŞE YAZILARI