Ozan (Burak Tozkoparan):
Gürpınar ailesinin sevimli ve birazcık da serseri oğlu Ozan, aslında saf ve temiz kalpli, bir de yaşının getirdiği ergenlik sıkıntılarıyla kendi içinde boğuşacak kadar içine kapanık bir tipe sahip. Aniden, anlayıp dinlemeden sivri çıkışları sebebiyle, babasıyla zaman zaman anlaşmazlığa düşseler de ailesiyle arası çok iyi; özellikle kardeşi Cansu'ya olan bağlılığı ister istemez imrendiriyor insanı. Solmaz'ın (Güneş Emir) dolduruşuna gelip babasından hesap sormaya kalkınca Cansu hakkındaki acı gerçeği öğrenip yıkılsa da, bu gerçek Cansu ile olan kardeşlik bağını sarsacağına daha da güçlendiriyor. Önceleri Hazal'ı tanımaya pek yanaşmasa da daha sonra ona da yakınlık gösterdiğini hatta onu da Cansu gibi sahiplendiğini görüyoruz.
Ozan zaman zaman başını belaya sokmaktan da kendini alıkoyamıyor. Mesela doğum günü arifesinde sırf arkadaşlarına rüştünü ispat etmek için yarışa kalkışıp, babasının hediye ettiği o canım arabayı bir gecede haşat ediyor. Yetmiyor, ailesine kendini ispatlamak istediğinden işe başladığı otelde resepsiyondaki kıza aşık oluyor ve dolandırılıyor. Dımdızlak soyulmuş olsa da onu hala kıza olan aşkını savunurken görüyoruz ve anlıyoruz ki Ozan ruhen tam da Cihan'ın kopyası. Birkaç bölümdür bir vukuatı olmamasına rağmen son bölümde uyuşturucuyla ilgili tuzağa düşürülüp polisler tarafından karakola götürüldüğünü görmüştük. Ozan'a bu tuzağı planlayan kim? Ve bu tuzağın sebebi ne? Bakalım Ozan bu kumpastan alnının akıyla çıkabilecek mi? Umarız Ozan hiç çizgisini bozmadan yoluna devam eder ve hayatta kimseye bu kadar çabuk kanmamayı ve güvenmemeyi öğrenir.