Jonathan Pryce (Yüksek Serçe)
* 6. sezonda karakterinin geçmişiyle ilgili bir şeyler öğrenecek miyiz?
Yüksek Serçe’yle ilgili daha çok şey öğreneceğiz evet. Nereden geldiğini ve nasıl bir din adamına dönüştüğünü. Aslında her şey iyi niyetlerle başlıyor, çok varlıklı bir hayat süren bir adam, oldukça zengin. Bir gün uyanıyor ve “bunların hepsi yanlış” diyerek çıplak ayaklarıyla yürümeye başlıyor, o günden beri üstündekini çıkarmıyor ve ayaklarına bir şey giymiyor, ama sonra, inancının muhafazakar tarafı kendisini ele geçirmeye başlıyor. Cezalandırmalar, vahşi hareketleri, ordu kurması, ordusunun büyümesi… En sonunda da dünyayı ele geçirme isteği ortaya çıkıyor.
* Bu sezonki hikayenizin nerede zirve yaptığını anlatabilir misiniz?
Herkes Cersei’nin ibadethanede davaya gelmesini bekliyor olacak, bütün halk dava için toplanmış durumda, karakterim de Cersei’nin geleceğinden emin olduğu için belli bir rahatlama yaşıyor, ancak bir anda Cersei’nin kaleyi terk etmediği haberi geliyor. Herkes toplanmaya başlamışken etrafımızda birçok dolap dönüyor ve karakterlerimizin hepsini büyük bir sürpriz bekliyor.
Carice Van Houten (Melisandre) ve Liam Cunningham (Davos Seaworth)
* Bu hayata döndürme işi hakkında konuşmamız lazım.
LC: Sadece o sahnenin kendisi de değil, ilk bölümlerin senaryosunu elime aldığımda sürekli “Bunlar da kim?” diyordum. Bu sezon çok çılgın şeyler var.
CVH: Yapımcılar senaryo çalınmasın diye bizden güvenli mail adresleri almamızı istedi, elimize yazılı senaryo bile geçmiyordu artık, her şey gizlilik içinde hallediliyordu.
* Tam olarak ne oldu o sahnede?
LC: Alliser Thorne, Jon Snow’a sadık kalanları, Jon’un bedeniyle birlikte bir odada sıkıştırıyor, “Sizi bırakacağım,” diyor ama biz de yemiyoruz tabii. Tam çıkış yolu kalmamış gibi görünürken Melisandre büyük bir kahramanlık yapıp günü kurtarıyor.
CVH: Diriltme daha önce denemediği, yapmadığı bir büyü. Kendi kendine “Bildiğim her şeyi deneyeceğim,” diyor.
LC: 2. bölümün sonunda da o görkemli an var. Jon’u masada yatarken görüyoruz, herkes umudunu kaybetmişken bir anda nefes almaya başlıyor.
CVH: Bölüm tam da en heyecanlı yerinde bitiyor değil mi? Aynı birinci bölüm gibi, biraz da o bölümden mi bahsetsek?
LC: Orada ne oluyordu, hatırlamıyorum ben.
CVH: İşte, oldukça yaşlı bir hanıma dönüşüyorum ya! Kolyesiyle alakalı bir durum söz konusu. Beni aynaya bakarken görüyorsunuz, kolyeyi çıkarıyorum, masaya koyarken ellerimin yaşlandığı fark ediliyor. Sonra kamera beni gösteriyor ve 200-300 yaşında bir kadını izliyorsunuz. Tam yaşımı yazarlara sormak lazım ama ben 250’ymiş gibi oynadım o sahneyi. Zorlu bir süreçti, makyajım yaklaşık altı saat sürdü. Umarım insanlar o sahnede oynayanın ben olduğumu anlar, çünkü ben kendimi hiç tanıyamadım.