İÇİMDEKİ FIRTINA (Star)
Sanırım Şubat ayında bir problem var çünkü Dayan Yüreğim ne kadar kötüyse, İçimdeki Fırtına’yı tarif etmek için gereken sıfatı bulmak da o kadar zor. Olmamıştı, olması için kimse uğraşmamıştı. Futboldan nefret eden birinin izleyeceği daha zevkli 3. lig maçları bulabilirdiniz. Yedinci bölümü göremedi.
ÇOBAN YILDIZI (Fox)
Seyirci, kadınların güçlü kalma mücadelelerine her zaman açıktır. Çoban Yıldızı bunun yeni kanıtı oldu. Yoksa ne ilk kez bu tarz bir rolde izlediğimiz Selin Şekerci ve Şükrü Özyıldız’ın uyumu izlettirebilecek seviyedeydi ne de karakterlerine yazılan sıradan aşk hikayesi. Sezon finaline giden Çoban Yıldızı durumundan memnun görünüyor, başroldeki ikilinin arkasında rol alan muazzam kadro da öyle.
İSTANBULLU GELİN (Star)
Kiralık Aşk’ın finalinden sonra Star, cuma gecesine Yıldızlar Şahidim’i koymuş ama onun da ömrü dört bölüm sürmüştü. Ardından İstanbullu Gelin, diğer adıyla Asmalı Konak Vol.2 kanalın o günkü etkinliğini devam ettirmeyi başardı. Sezon finaline giderken herkesin aklında bir hayranlık bir de soru var. İpek Bilgin nasıl bu kadar harika oynayabiliyor ve Özcan Deniz neden bir türlü kendi yaş grubundan biriyle çift olmuyor?
AŞK VE GURUR (Show TV)
Ölümünün 200. yılında Jane Austen’in ruhuna takla attırmak gerçekten büyük başarı. Laçin Ceylan’ı izleyeceği için sevinen beni üzmek de öyle. Kaliteli bir eserden, kaliteli bir oyuncu kadrosuyla uyarlama yapmak güzel şey. Ancak zaten ağır tempolu bir eseri haftada 46262352 dakika çekince seyirciyi kaçırmak da mümkün. Olur bazen öyle.
EVLAT KOKUSU (Kanal D)
Poyraz Karayel’in final açıklamasının ardından Kanal D’nin çarşambaya koyacağı yeni proje merakla bekleniyordu. Ne merak ettirdiğine değdi, ne de heyecan yaratabildi. Sıradan bir doğurganlık övgüsü olan Evlat Kokusu, bu durum çekici olmayan kadroyla da birleşince dokuz bölüm sürebildi.
YENİ GELİN (Show TV)
Başrol bulma şekli bile garip bir işti, daha garip olansa kalıcılığı oldu. Yeni Gelin, basit espri anlayışının hala iş yapabildiğinin bir kanıtı oldu bu sezon. Başrollerin arkasındaki komediye yatkın kadro da epey etkili oldu. Total seyircisinden aldığı desteği sabitleyen dizi, sezonun sürprizlerinden oldu.
FAZİLET HANIM VE KIZLARI (Star)
Bağırmanın iyi oyunculuk, gereksiz yüksek sesin iyi reji yapma olmasını ya da asla oyunculuk gösterememiş birinin fanları yüzünden sürekli yeni başrol bulmasını asla anlamayacağım. Yıl 2017. Kalite anlayışınız bir insan olsa geri geri yürürdü.
LİSE DEVRİYESİ (TRT 1)
TRT’nin kendi kitlesiyle mutlu mesut yaşayan, ama ilk sezona göre reytingleri düşen Baba Candır’ın yerine pazar gecesinde denediği işti. Lise dizilerinde lise çağından uzak oyuncuların oynamasından rahatsız olan kitle düşünülerek karakterler de lise çağından uzak olarak çizilmişti. Soundtrack olan rap şarkısı gibi bir tempo tutturmaya çalışsa da iki saatten fazla süren bölümlerde bu mümkün değildi. Belki de o yüzden dizinin ne yapmak istediği bir türlü çözülmedi. Üzerine bir de İsmail Ege Şaşmaz’ın korkunç kötü adam performansı eklenince reytingler Baba Candır’ın alıştırdığı seviyeye yaklaşamadı bile.
İSİMSİZLER (Kanal D)
Tamamen tesadüfi şekilde bir anda arka arkaya topraktan biten asker dizilerinin ilki İsimsizler’di. Bir karaktere odaklanmamasıyla isminin hakkını verdi, senaryosuyla da yayınlama amacının. Başta reytingleri iyi de gitti ama sonra bir hafta arayla yayına giren küçük kardeşi Söz’e göre epey geride kaldı.
KARA YAZI (Kanal D)
Emre Kınay ve Haluk Bilginer’i aynı afişte görmek bile yeterince heyecanlandırıcıydı. Kanal D de afiş ve fragmandan oldukça heyecanlanmış olmalı ki Kara Yazı için gemileri yaktı. Kanalın en özel iki projesi Hayat Şarkısı ve Bodrum Masalı’nı pazar gecesine arka arkaya koyarak yeni bir icat denedi. Keşke o heyecanla senaryoyu okumayı unutmamış olsalardı. Ya da ilk bölümü yayından önce izlemeyi... Neresinden tutsan “Yıl kaç?” diye bağıran bir senaryo, ikisi de birbirinden itici zıt kutuplar… Ömrü altı bölüm sürdü.
SÖZ (Star)
İsimsizler’den bir hafta sonra ekranda ona rakip oldu. Daha bir karakter odaklıydı, daha bir eğlenceliydi. Senaryosunda da Ethem Özışık imzası vardı. İlginçtir her kesimden tepki çekerken İçerde ve Kırgın Çiçekler’in olduğu günde total grubunda reytingiyle zirveye oynamayı başardı. Karabayır’daki macera yeni sezonda da devam edecek. Aferin.
BİR DELİ SEVDA (Show TV)
Sezonun en… Sıfatını bulamadım. Çarşamba günü yayınlanan ilk bölümünün o kadar düşük bir reytingi vardı ki kanal “Zaten kimsenin başladığından haberi yok,” diyerek anında gün değiştirip ilk bölümü tekrar yayınladı. Erkan Can ve Zafer Algöz gibi iki usta da bir heyecan yaratamadı. Ömrü dört bölüm sürdü.
SAVAŞÇI (Fox)
Pazartesi yarışan Söz ve İsimsizler’den farklı olarak ona haftanın son günü uygun görüldü. Yılların alışkanlığı O Hayat Benim’i final öncesi başka bir güne gönderdi. 15 Temmuz’la başladı, Berk Oktay’ın sosyal medyada da asker gibi davranmasıyla devam etti. Belki de sonu set ekibine ödenmeyen maaşlar yüzünden olacak. (Hafif gülümsediniz itiraf edin.) Yine de bu yılki projelerinin reytingleri hiç beklediği gibi olmayan Fox’u Pazar gecesi yarışta tuttu.
İKİSİNİ DE SEVDİM (ATV)
İkisini de Sevdim’in esas kadını dışında kimse diziyle ilgili bir şeyleri sevmemiş gibi görünüyor. Korkunç bir kadro seçimi, konunun bayağılını kotarmayı bırak daha da dibe çeken replikler, sonra tekrar korkunç bir kadro seçimi… Seyirci cidden hiç sevmedi. “Yıl 2017” tiradı bile attıracak kadar sürmedi, üç bölümde yayından kaldırıldı.
SENİ KİMLER ALDI (ATV)
Yeter’le birlikte izleyici gözünde Nirvana’ya ulaşan Yurdaer Okur’un dizilere dönüşü yine ATV ekranında oldu. Seviyor Sevmiyor’da delirten Yiğit Kirazcı’nın da öyle. Ancak ikisi için de son dizilerindeki başarı oldukça uzakta kaldı. Dizi üç seviyesini bile göremedi. Arada başarısız işlerde de bulunmak lazım tabii.
Editörün notu: 2016-2017 sezonu değerlendirme dosyasında yer alan diğer yazılar şöyle:
1. Bizim Dizilerde Bir Sezon I: Olağan Şüpheliler
2. Bizim Dizilerde Bir Sezon II: Düşenler