1) Aşk yaşta değil kalptedir!
Karakterlerin yaşları ne olursa olsun aşk duygusunu bize öyle güzel geçiriyor ki dizi. Biz ilk bakışta Zeynep ile Fatih'in aşkı gibi görsek de olayı, aslında Orhan'ın Selin’e, Selin’in Orhan'a duyduğu masum aşkı da kattık kendimize. Yıllar sonra Kara Meryem'i ilk kez gördüğünde gözlerinde sadece öfke ve kin olmayan; bakışlarının derinlerine, aslında yıllardır içinde bastırdığı 'aşk'ı da katan Şevket Reis bize bu duyguyu hatırlatmadı mı? Kızsa da, ömür boyu kin beslese de aslında çok sevmemiş mi Reis Meryem'i? Zaten tam da bu yüzden kızmamış mı ona? İnsan sadece çok sevdiğine kızmaz mı aslında?
2. Meşru aşk!
Başka bir deyişle birbirlerinin helâli değil mi Zeynep ile Fatih? Tutsa elini bir ömür bırakmasa kim onlardan hesap sorabilir? Dışarıdan bakan kim bu ilişkiye itiraz edebilir ki? Olsa olsa sonsuza kadar susma hakkını kullanır. Yasak değil bu aşk! Asla aşık olmaması gereken akraba değiller, en yakın arkadaşlarının eski sevgilisi de değiller, kardeşimin aşkısın olayı da yok. Bal gibi de meşru! O yüzden işte 'aşk olsun' diyoruz.