Sinan resmen benim iç sesim, orada olamadığımdan mütevellit, yapmak istediğim hareketlerim için görevlendirilmiş gibi. Yıllar sonra Defne ve Ömer'in ilk fotoğraflarını Sinan çekti galiba. Bence de geberecekler aşklarından. Sinan zaten evin yaramaz çocuğuydu, hep öyle bir imalar bir bir şeyler. Sinan'ı boğazlamak isteyen Ömer'ler kalp ben. Araya giriyorum ama tam olarak şu an ağlayabilir miyim? Ben bu kucakta götürme sahnesini tam olarak gelinlikle hayal etmiştim de bir duygulandım. Bir de üstüne Derya'yı Defne'sini aldırmaya tekerlekli sandalyeyle gönderirmiş, asla diyeceğini bildiği için de sabahki olayla tehdit edip yanına getirtirmiş; bu Ömer hiç az değil.

Ya Sinan'ın şapşikliği ve Ömer'in sabahın intikamını aynı imalarla alışı da sevdaya dahil mi? "Kafa karışmış, akıl yenmiş. O iş olmuş demektir, hadi hayırlı olsun kardeşim." Madem Ömer kadınların hoşlanma sırrını verdi ben de erkeklerinkini vereyim. (Yazar burada kendini ilişki uzmanı sanıyor.) Eğer bir erkek size durduk yere açıklama yapıyorsa yüzde yüz sizden hoşlanıyordur. Hiç sekmez.

Yemin ediyorum Seda'nın şu takıntılı hali tıpkı ben. Psikopat, kendi kendini bir türlü beğenmeyen… Masayı önce mumlarla sonra kitaplarla ve soğuk kahveyle donatan. Doğalmış gibi makyaj yapan... Bu Sinan'a aşık olan kadınlar neden hep 17 yaşlarına geri dönüveriyorlar bilmiyorum ama çok güzel oluyor be. Belki de #aşkdediğin gerçekten budur. Kendisinin duygularına isim koyamayan ama Seda'ya üç saniyede tanı koyan kişiye de Pamir deniyormuş. Kendi hissettiklerini de Seda aracılığıyla cümlelere döküyor Pamir: "Yavaş yavaş girersin kalbine, sakince kuşatırsın. Kalbini, beynini, zamanını... Baktığı yerde seni görür. Yavaş yavaş alışkanlık olursun.Varlığını üflersin kulağına. Ne ara işgal edildiğini anlamaz bile..."

Sonunda İso Defne'nin küçük bir kuş gibi çırpınışlarını, nasıl darda olduğunu anladı. Zaten bilin ki bizim olayımıza bir motor karışıyorsa o olay çözülmüş demektir, kesin bilgi. Böyle olacağını tahmin edebiliyordum. İso da Ömer de aynı karakterde insanlar ve birbirlerinden daha iyi onları kim anlayabilir? Hele de ikisi de aşka düşmüşse. Defo duymasın ama daha iyi bir dert ortağı seçemezdi İso. Sezon başladığından beri bas bas bağırdım Ömer yokluğunu bir de İso'dan dinlesin diye. Meriç Hanım’cığımın ellerine sağlık. Maalesef biz hep sabırsız oluyoruz o ise neyi ne zaman vereceğini, neyin zamanı olduğunu iyi biliyor; bu işi ehline bırakmak lazım. Demek ki önce bağların tamamen kopup gemilerin yakılması, nefretlerin kusulması gerekiyormuş masanın dertten alev alabilmesi için. İso anlatıyor, Ömer resmen için için ağlıyor, benim gözlerim dolu dolu. Sonra Ömer'e geçiyor anlatma sırası."Hiç ihtimali olmayan bir yokluğun hayatımın en sert en yıkıcı gerçeğine dönüşmesi," diyor. İso ilk defa Ömer'e hak veriyor. Güzel şeylerden konuşmaya başlıyorlar, hatta kahkahalar havada uçuşuyor. Zaten bu dostluk böyle heba olup gitseydi cidden içimde kalırdı. Çok üzülürdüm. Kimseye itiraf edemediği Ayşegülü'nü anlatıyor üstüne üstlük. Akıl alıyor Ömer'den. Böyle şeylerde daha önceleri bileğini kessen kan akıtmayacak kadar taviz vermeyecek Ömer "Belki," diyor, "Kaderinse gelir bulur seni," diyor.

Size bir şey söyleyeceğim. Uzun zamandır hiçbir yazılanı okuyamıyorum belki yazanlar olmuştur ama sizce de Derya ve Aytekin çok müko olmazlar mıııığ? Yılın çifti olurlar hatta. Aytekin zaten başlı başına gülme sebebim. "Canım iş arkadaşım Defne" nedir Aytekin'cim sen onu telefon rehberine nasıl sığdırdın? Bu arada nefesini tutma devrini biz en son Selena'daki Kıvılcım'la bırakmıştık ama sen yine de ben bu akımı tekrar başlatacağım diyorsan, sen bilirsin.

Neriman'ın uzun zaman sonra kafasına gerçekler dank etti. Pamir'i oyun dışı bırakabilecek kişi bence Neriman değil ama izleyip göreceğiz. İşte tam olarak şimdi rüzgar yön değiştiriyor. Sürekli Defne ve Ömer'i ayırmak üzere plan kuran Neriman şimdi de birlikteliklerine zeval gelmesin diye uğraşacak. "Boşa bu adamı, vadesi çoktan doldu" diyen Koray'ın da bunun neresinde olacağını görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Kadın ve erkeklerin kullanma kılavuzu olsa idi pek de heyecanı kalmazdı hayatın; ben böyle süprizlisini seviyorum.İki aşık adam bir su gibi kız... Bakalım şarkıda dediği gibi kimin Defne'yi üzme sırası bu kez. Ben her ne olursa olsun bu konuyu Ömer'in söylemesinden yanayım. Bana kızabilirsiniz belki ama Pamir'e de üzülmüyor değilim. Bu kadar uçarı, her şeyin eğlencesinde olan bu adam belki de ilk defa aşık oluyor. Bu aşkla dinginleşmeye başlıyor belki ilk defa başı dönüyor birini gördüğünde. En kötüsü de daha baştan kaybettiğini de bilmiyor yani bilmiyordu. Yüreğim çok yufkadır benim; kimselere öyle uzun uzadıya küsemem, kızamam. Bakın işte bir bölümde neredeyse herkesi affettim gitti.

"Onu korumam lazım," diyen Ömer bakalım Defne'sini korumak için susacak mı yoksa söyleyecek mi? Ama söylemeden geçmeyeyim, fragman alev alev. Hani sıcak sevmeyenleri arkalara doğru alalım. Bence o odada çok komik şeyler olacak, demedi demeyin.

Herkes bir gün birinin avuçlarına bırakır yüreğini. Ufak bir tereddütünüz varsa yerlere fırlatacağını, sıkıp, acıtacağını düşünürsünüz önce. Belki de bakarsınız olaylar ummadığınız gibi gider. Aşk olur. Yüreğinizin onun avuçlarını, göğüs kafesinizden daha çok seveceği insanlarla karşılaşmanız ümidiyle. Sevgiyle kalın.