* Çevreci Ömer, atmosferi düşünmüyor idi, akıl ve ruh sağlığını kaybetmek istiyor idi, koray anlamıyor idi. Yine bol kahkaha içeren bir sahne. Hayağğt ağlamaklıığğ şarkısını da Ömer'in duymamasına boş zamanlarımda çok üzülüyordum. Koriş'in suratına kapatmasaydı iyiydi ama o Ömer İplikçi ona kızmicam.

Bu dakikalar tam da Defne'nin Ömer'i arayacağını söyleyip, ortadan yok olduğu dakikalarla eş değer. Aradığımız Defne'ye şu anda ulaşılamıyor, Allah'ım ne büyük acılar bunlar. Zaten Koray'ın odasından ışınlandılar mı bilmiyoruz. Odada başka ne konuşuldu bilmiyoruz. Defne Ömer'i aradı mı aramadı mı ondan da bihaberiz. Belki de evlenmeye karar verdiler, biz bilmeyelim istiyorlar, çok kurcalamasak mı dedim yani içimden. Neyse Allah'tan çenemizi kapatmak üzere gümbür gümbür geliyorlar bu hafta, fragmanda gördük, heyyyooo:)

* Ah bu adamı bu hale düşürenler utansın demekten ciğerim soldu, Defne istediği kadar iyi niyetli ve aslında masum olsun, bu halde bir Ömer İplikçi gördüğümde, Defne fazlasıyla haksız oluyor gözümde. Defne "game over" ibaresini bulana dek, Ömer'e yazık olmasa bari, ete olmuştu, somona da oldu, emeğine de oldu be paşam, ciğerimi dağlıyorsun.

-Canım ben hobi olarak hazırladım, tokum aslında hiç yemiyim.

* Ömer ilk kez olanın bitenin Defne'nin duygu değişimi durumundan ibaret değil de gerçekten kendisinden saklanan bir sırla alakalı olmanın idrakında. Tam da bu zekanın karşısında, birlik ve beraberliğe ihtiyaç duydukları zamandayken, herkes birbirinden habersiz bambaşka kafalarda. Çoğunluğun isteği vuslat, Sude'nin ki ise, Ömer'den intikam almak mı yoksa gerçekten değer mi veriyor anlayamadım henüz. Sinan, bilinç altından anladığım kadarıyla, kendini de temize çıkarmak istiyor. Kızamıyorum, herkes bir parça kendini kurtarma telaşesine düşerdi. Ama işte keşke Ömer'in kapısında, her şeyi anlatmak üzere, Defne olsaydı.

* Ve final... Defne Hulusi Bey Amca'nın, Sude ile Sinan ise Ömer'in kapısında. Ne yalan söyleyeyim, her ne kadar söylemeyeceğini düşünsem de Sude'nin, o evde yaşanacakları sanki biraz daha fazla merak ediyorum. Aldığımız spoilerlara göre vuslatta bizim kapımızda bu arada. Dayanın Kiralık Aşk severler, inanıyorum az kaldı. Allah'ım sen yüzümüzü güldür diye sonlandırıyorum yazımı ama aşktan, romantizmden ve DefÖm'den gülümseme dileklerimle. Ufak aksilikleri görmezden geliyoruz, olanı, olamayanı Barış Arduç'un rahatsızlığı sebebiyle aksayan akışa veriyoruz, Kiralık Aşk'tan vazgeçmiyoruz. Güleceğimize de eminim, çünkü "Ekip tamam merkez!"