Bu arada çok beğendiğim ve çok güldüğüm bir sahne vardı ki anlatmadan geçemem. Şu bizim meşhur ‘bilgisaray’ hastası Şaziment’i daha göremedik ama bu hafta o bizi gördü.
Bilgisayarı bozulunca açlık grevine girmişti ve kimseyi dinlemiyordu. Fatih ve Zeynep de bu işi biz hallederiz diyerek odasına girdiler Şazi’nin. Sahne Şaziment’in görüş açısı ile çekilmişti ve Şazi hayatı bir ekran gibi görüyordu. Konuşan insanların verilerini aktaran bilgiler, grafikler, göstergeler vardı görüşünde. Fatih ve Zeynep O’nu ikna etmeye çalışırken Şazi onları değişik kamera ve ses ayarları ile görüyordu. Ben de bu fikre bayıldım!
Bu arada Meryem Hanım sanki üç yaşında bir çocuğu kolundan sürükleyip bir yere götürür gibi Şevket’i Birol’dan özür dilemeye götürdü. Çok ıkınıp sıkıldı Şevket ama diledi sonunda özürünü. Neyse bu konu da hallolmuş oldu, Meryem’in Şevket’e öfkesi dindi.
Fatih korkudan ne yapacağını şaşırmış şekilde yine Dilber ile konuşmaya gidince Dilber müjdeyi verdi. Günlerdir sesi soluğu çıkmıyordu Haydar’ın. Belli ki adamlar peşlerini bırakmıştı. Dilber evine dönebilecekti artık. Fatih rahat bir nefes aldı böylece. Ucuz kurtulmuştu…