Diğer tarafta Fatih’in taksisine yine Dilber bindi ve Fatih’e bir teklifte bulundu. Bir gecelik sahnede kendisine bodyguard’lık yaparsa iki bin TL verecekti. Fatih atladı tabii bu teklife ve kendini bir anda pavyonda buldu. Masada oturmuş hem Dilber’i dinleyip hem de önündeki yemişleri yerken Fatih, içeri feci derecede ağır bir abi ve adamları girdi. Arkada bir masaya yerleşti bu ağır abi. Dilber adamı görünce sahneden inip yanına gitti. Haydar Abi diye hitap ederek konuştu, belli ki araları iyiydi. Ama konuşurlarken adam birden Dilber’e bağırıp da durumdan vazife çıkaran bizim çömez bodyguard, Haydar’a uçarak kafa atınca pavyonda birden hayat durdu. Adamın bayılması ile Dilber’in Fatih’i kolundan çekip dışarı kaçırması bir oldu.

Taksiye atlayıp bastılar gaza. Ama Dilber o kadar korkmuş, o kadar korkmuştu ki, bu kez şoför koltuğuna kendisi oturmuştu. Belli ki Fatih başına fena bir bela aldı…

Bu arada bizim İlber Bey haritayı inceleyip gerçek olduğu kanaatine vardı. Pek sevindiler, zengin olacaklardı ya… Fakat adam haritayı devlete teslim etmeleri gerektiğini de söyleyince bizimkiler nasıl kaçacaklarını şaşırmış şekilde koşarak çıktılar evden.

Cevat ve Kamil evde kara kara düşünürlerken kapı çaldı. Gelen Fatih ve Dilber’di. Kaçacak delik aradıklarından, en güvenli yer olarak burayı düşünmüşlerdi. Dilber bir süre orada saklanmak zorundaydı. Yoksa Darbeci Haydar kadının sonu olabilirdi.