Selin yediklerinin yılan olduğunu duyunca denize doğru koşup çıkardı. Tabii Orhan da peşinden gitti. Hani geçen ay ormanın kuytularına gitmişlerdi ya, işte ondan sonra Selin kadınların her ay oldukları o şeyden de olmamıştı. Kızcağız ıkına sıkıla bunları anlatırken Orhan kızın zehirlendiğini sanacak kadar saf saf dinliyordu.
Ama sonra anladı ki, Selin hamileydi.
Orhan'ın bağırması üzerine herkes sahile koştu ve bir gözyaşlı sahne de orada yaşandı. Orhan sevinçten deliye dönmüştü. Selin'i nasıl sevip nasıl saracağını bilemedi.
Herkes çok mutluydu...
Bu arada korsan adam hala ellerinde ve Zeynep'in gemiyi bulmaya gitmeyeceğiz kararı hiçbir sonuç getirmemişti. Zeynep fikrini değiştirdi. Erkekler gemiyi bulmaya gideceklerdi. Kadınların başında ise Haydar kaldı. Yalnız bir tehlike vardı. Yol üzerinde zehirli böceklerin saldırısına uğrarlarsa kurtulmaları imkansızdı. Hemen doğal bir karışım hazırlayıp sürdüler ve korsan önde bunlar arkada ormanda yola çıktılar.
Adam doğru söylemişti. Gemi oradaydı ama neredeyse suyun dibine kadar batmış vaziyetteydi. Üstelik uçan zehirli haşereler de saldırıya geçmişti. Korsan o saldırıda öldü. Bizimkiler de can havliyle kendilerini denize attılar. Ama umutlar tükenmişti. Etrafları zehirli böceklerle kaplı, kendileri suyun içinde ve gemi batmıştı.