Aralara sıkıştırılan Koriş sahnelerine öldüm bittim, hani o olmasa bütün bölüm salya sümük ağlarmışız galiba. Koray dedik ilişki uzmanı çıktı helal olsun; allem etti, kallem etti, azıcık iftira hakaret etti, ama sonuçta barıştırdı Yaso'yla Sinan'ı da bu sefer de kendisiyle küstürdü ikisini de. Neyse ki bunlar kolay düzelir geçer, keşke tüm kavgalar küslükler Yasemin ve Sinan gibi zorlanmadan tatlıya bağlansa (sırrı düşünüyorum gözlerim kapalı).

Her ne kadar yolları hiç düz olamasa da Ömer'in de dediği gibi "Borçluyuz o yaşadıklarımıza, daha iyi tanıdık birbirimiz daha çok sevdik,kusurlarımızla" ve daha da önemlisi Yasemin ve Defne arasında geçen konuşmada "Bir ipte iki cambaz Gurur ve Aşk ,bir yerden sonra birinden vazgeçmek gerekiyor," denmişti ya, bu sefer şaşırtıcı şekilde gururundan vazgeçti Ömer, üstelik bunu kendi ağzından da duyduk. Fakat Defne daha güzel şeyler söylüyor hani. O "Senin sevdiğin ne varsa anlayıp ben de sevmek istiyorum," diyen kız başarmış bunu, ezberleyene kadar Aşk ve Gurur izlemiş, onlara en uygun repliğini döküyor cümlelere "Benim hislerim ve arzularım değişmedi ama ağzınızdan çıkacak bir söz beni ebediyyen susturur. Ama hisleriniz değiştiyse şunu söylemek zorundayım beni büyülediniz. Bedeninizle ve ruhunuzla. Sizi seviyorum ve bu günden sonra sizden asla ayrılmak istemiyorum." Adeta aşık atışmasına dönüyor bu olay kim kazanacak diye merak ediyorum, Ömer alıyor sözü "Öyle bir yerdeyim ki bu gece hayatımın en mutlu gecesi olabilir." Defne tekrar Ömer'in sevdiklerini sevmeye ne kadar çabaladığını ve bunu başardığını gösteriyor İtalyanca "Bu geceyi sonsuzluğun başlangıcı olarak daima hatırla," diyerek ama üzgünüm Defne, bu yarışı Ömer kazanıyor hem de sadece iki kelimelik bir cümleyle "Seni seviyorum." İnanın 51 bölümdür Defne'den daha çok bekledim ben Ömer'in Defne'ye bunu söylemesini ama değdi. Ağlattınız be ama bu sefer mutluluktan; az da haset sıkıştırdım da onu karıştırmayalım. Ay ay ay haftaya düğünümüz var sizleri de bekleriz. Buna en çok Koray sevinecek!

Vedalaşırken o insanlarla ilk tanıştığı zamanları hatırladı ya Defne, sürekli başa sarıp deli gibi izlememe hatta neredeyse tüm replikleri ezbere bilmeme rağmen beni çok etkiledi. Vay be dedim, hikayemiz nereden nereye geldi, neler attlattık, ne mutluluklar, ne heyecanlar, ne üzüntüler yaşadık. Ama hepsi geçti. Kiralık Aşk'ın en sevdiğim yanlarından bir tanesi de nükseden sıkıntılar olaylar sakız gibi uzayıp gitmiyor, kısa zamanda çözülüp tatlıya bağlanıyor, aman ağzınızın tadı artık hiç bozulmasın. Nerede olsa bul sen Defne'ni, bundan sonra şaşırmayın birbirinizi hayat kısa kuşlar uçuyor. İzninizle ben biraz erken çıkıyorum tatile, bu sezon için son yazım bu. Tam bir yıldır onlarla üzüldük, onlarla mutlu olduk, ağladık, heyecanlandık, güldük. Yeri geldi "Sezon finali mi, final mi?" diye streslere girdik. Hayatımda ilk defa bir dizi üzerine oturup saatlerce kafa patlattım ve bunu Kiralık Aşk sağladı. Zaten sadece salt bir dizi izlemiyoruz ki sosyal sorumluluk projeleri, kitapları, müzikleri, şiirleri her şeyiyle onlarca kazanımım oldu benim, eminim sizin de öyledir.Teşekkürler Kiralık Aşk! Her hafta üç saate yakın sürelik bir diziyi yetiştirebilmek ciddi koşuşturmaca ve emek ister, kamera önü ve arkasındaki herkesin emeklerine sağlık. Ayrıca izlemeye doyamadığımız oyunculukları için tüm oyuncularımızı canı gönülden tebrik ediyorum. Herkes iyi bir tatili çoktan haketti. Şimdilik hoşçakalın o zaman. Yıldızınız hiç sönmesin..