Harun yıkık, Harun bitik. İnatla Dilara’nın peşinde. Kapalı telefonları inatla defalarca arıyor, kapılarda nöbet tutuyor. Sonunda Dilara’yı bir an görebildi, onda da peşinden Nana’ya kadar gitti. Hasta Nana’yı son anda hastaneye yetiştiren de Harun oldu. Ama asıl yıkımı hastane kapısında yaşadı. Dilara “Kocama dönüyorum,” dedi Harun’a. Önce bir kaç damla yaş..
Böylece bombanın fitilini ateşleyecek kibriti yakmak Dilara’ya kısmet oldu. Cihan’ın silahı, kendisine doğrultulmak üzere bu bölümde yola çıktı. Harun’un gözü hiçbir şey görmüyor ama bu sanırım biraz fazla. Dilara her şeyi affeder ama bir katille yeniden bir araya gelmeyi kendine yediremez. Üstelik her şeye rağmen kendisi böyle bir şey yapmamış, çocuğunu herkesi karşısına almak pahasına doğurmaya karar vermişken.
Son sahnede Dilara Gülseren’in kapısını çaldı. Birkaç bölümdür Cihan’a çok yakın ve pişman acaba Gülseren’i yine sarsacak mı derken, fragman geldi ve Dilara gideceğini; kızları ona emanet ettiğini söylüyor.
Dediğim gibi, Paramparça standartlarına göre sakin bir bölümdü ama önümüzdeki hafta kopacak fırtına için tüm denklemler kuruldu. Oldukça duygusal bir bölüm izleyeceğiz sanırım önümüzdeki hafta. Eski Yeşilçam’a inat 2016 İstanbul’undan zamanın ruhuna bir selam çakan zengin çocukla fakir kızın hazin sonuna az kaldı. Mendilleri şimdiden hazırlayalım, bu hikaye bizi yıllardır hep ağlatır.