Hazal tabii ki tam gaz devam, korumaları atlatıp her akşam dışarıda gezdi ama sonunda Cihan’a bomba bir şekilde yakalandı. Artık bu kıza ne yaparlar bilmiyorum, ben onların yerinde olsam postalarım yurtdışında bir yatılı okula. Gerçi bu kız Avrupa’yı da karıştırır, korkulur. Hazal ne kadar Gülseren’e benzemiyorsa o kadar Keriman’a benziyor. Hiç yanıltmadı beni bu konuda.
Keriman ile Rahmi yeni eğlencemiz. Keriman’la hayat hiç tekdüze değil, adeta bir roller coaster. Onunla kah yüreğimiz ağzımıza geliyor, kah kahkahalara boğuluyoruz ama hep eğleniyoruz. Rahmi Keriman’a iyice bağımlı oldu; ondan habersiz adım atmıyor. Gerçi adam da ne yapsın, ertafında kimse kalmadı. Keriman gibi eğlenceyi nerede bulacak. Hem istediği gibi çıkışıyor hem de ufak bir ücret karşılığında yediği önünde yemediği arkasında.
Cansu ve Ozan ikilisi bu bölüm ziyadesiyle sinir bozdular. Anneleri evde perişan, bir dakika yerlerinde oturmadılar. Cansu sevgilisiyle yeniden barıştı. O kadar sıkıcılar ki, bu bölümde de bir numaraları yoktu. Oysa Ozan öyle mi? Yalnız şunu belirtmek istiyorum. Ozan konusunda inandırıcılık sıfır. Yahu bu çocuk neden ilk gördüğü kıza aşık oluyor? Üniversite öğrencisi, babası milyoner, genç ve yakışıklı bir istanbullu erkek çocuklu bir kadına aşık olur mu hiç? Çocukla ilgilenmeler, yemek yedirmeler, domestik ev halleri falan. Çok saçma kusura bakmayın. Bu çocuk Gülseren’in oğlu olsa anlarım da, Dilara’nın oğlundan bahsediyoruz. Ozan, muhtaç olduğun cool’luk damarlarındaki Dilara kanında gizli, silkelen ve kendine gel!