Yazının bundan sonrasının bayağı büyük bir kısmı, “Saçma Anılarım, Çılgın Hayallerim ve Goygoy” çalışmasına benzeyecek haberiniz ola. Duyguya girip yazabileceğim bir kısım elde edemedim çünkü. Çok okumasanız da olur yani!
İnciğğğğğ!! Sen ne tatliş olmuşsun öyle, aç aç bir daha izlicem. 29 bölümdür asla anlamlandıramadığım hareketlerine bir açıklama geldi sonunda, bin şükür. O da sarhoşken geldi. Yaklaşın inanılmaz çılgın(!) bir planım var benim. Diyorum ki, sebzeye-meyveye-suya-yoğurda dayayalım biz alkolü. Ama ne körkütük sarhoş etsin ne çakırkeyif bıraksın, böyle kafa yerinde olsun ama entirik düşünemeyecek kadar uçuşsun mesela. Fazla güzel olmaz mı ya, ne fitne fesat kalır ne kavuşamayan aşık. Yani tamam ölü balık gibi dolaşalım da demiyorum tabii de, en azından bir gün, o da mı olmaz? Hiç mi? Tamam!
“Aman insan buzda kayar mı? Neyin kafası yani?” diyen Selin kalp ben. Çocukken TRT yayınlardı, buz pateni şampiyonalarını. Böyle bir izlemek olamaz bende, deli gibi. Sonra bir yerde denk geldim birkaç sene önce. Ama eğitmenler tabii, bir kayıyorlar ağzım açık izliyorum, sonra bana saçmalar saçması bir gaz geldi. ‘Ne var yiaa bunda, ellerle kuruyosun işte dengeyi, öne arkaya gidiyosun, nedir yani?’ diye. İlk ve son denememi yaptığım o gün, oradan bir 20 bölümlük traji-komik senaryo çıkardı. Yapmak denirse ona tabii, iki milimetre gidip düşüyorum. İnadım da biraz inattır laf aramızda. En son eğitmen bana, - nezamangidicenacabasen- bakışı attı, insanlar mesleklerinden soğumasınlar benim için dedim de öyle çıktım. Şimdi de burada, burnumun dibindeki bir AVM’nin orta yerinde var bir pist, ama neresinden gezersen gez görüyorsun o pisti, her gördüğümde bir titreme geliyor bana, koşarak mağazalara doğru devam ediyorum. Yapana, sevene saygım sonsuz ancak bence reyiz haklı, insan buzda kayar mı ya, neyin kafası yani?
Koskoca ajans sahibi kadın hangi ara falcı bacıya döndü? “Kız sende bir şeyler var, kısmetlisin galiba nedir ya?” Hangi falkahveden geldin abla sen? Neyse, sahnenin kattığı tek güzel şey, Ali’nin şokuydu. Ve sonrasında gelen Sarı Reyizz. Sizi bilemem ama ben etkisinden kurtulana kadar izleyeceğim o sahneyi tekrar tekrar. Özellikle kaşe montu sırtına aldığı o anı. İşine gelmeyince ‘babamın yeni eşinin kızı’ işine gelince nişanlısı. Topuklarıma sıkmayacaksan Ali Reyizz sorarım, sen hayırdır? Şu an arkada sahne oynuyor ve ben gülmekten yazamıyorum. “Bayağı temiz çocuklara benziyorsunuz ama!” dedi ya ben iptal. Emre’nin Ali’nin elini öpmeye çalışması?!? Sen Mertoğlu demişsin ama bundan Polat’lık akıyor tatlım. Dizi biterse bence hiç duraksamadan EDHO’ya transfer olabilir bizim Mavi. Reyiz’liğin altından çok güzel kalktı Tolga Sarıtaş, alkışlar.