Yalnız hepimiz izlerken şok olduk; çünkü erkek bile değil herif tavırlı Şazi nasıl olmuştu da yarı İngilizce yarı Türkçe konuşan, kültürlü ve soylu bir kıza dönüştü, anlayamadık. Mukaddes hariç herkes gıcık olsa da haline tavrına Şazi’nin idare ettiler durumu. Mukaddes ise aman Zeynep olmasın da kim olursa olsun mantığı ile bayıldı bu tuhaf kıza.

Bu arada Şaziment’in babam NASA’da uzay mühendisi, Mars’a gidip geliyor, annem ise rahibe demesi çok komikti. Kendisi de güya kaliteli yaşam uzmanıymış. Ay Mukaddes bayıldı bayıldı bu yalanlara…

Bir ara kulağına eğildi Fatih ve ‘çok iyi gidiyorsun’ diye fısıldadı Şaziment’in kulağına. Evet her şey yolundaydı ki, kapı açıldı ve Selin’in sesi duyuldu: ‘Anneee, babaaa biz geldik’.

Buna eyvah dediyseniz asıl şunu dinleyin: Şevket Reis’lerin evinde herkes huzurla akşam yemeğine oturmuşken, başlamayın misafirimiz gelecek dedi Reis. Hatta tam da o anda kapı çaldı. Ben bakarım dedi Zeynep. Kapıyı açtı ve elinde çiçeklerle Ertan’ı buldu karşısında.

Asıl eyvah bu işte!