Fatih panikle uyandı. Kararlıydı. Doğru limana gitti. Reis’i teknede tek başına yakalayınca atladı tekneye. Zeynep’i evlendiremezsin dedi. Şevket sinirli tabii dinlemedi bile.

Ama o sinirle, o havada denize açıldılar. Fırtına çıktı açıklardayken. Fatih daha neler olduğunu anlatamadan Şevket’in ayağı kaydı ve düşüp bayıldı. Fatih panikledi. Ne yapıp edip kurtarmalıydı Reis’i.

Orhan ve Zeynep ise başka bir tekne ile çıktılar babasının teknesini bulmaya. Ama bulduklarında çok geçti. Çünkü botla kaçmışlardı. Daha doğrusu onlar kaçtıklarını sandılar; aslında Fatih Reis’i kurtarmak için kıyıya çıkarmıştı.

Senin hayatını kurtardım falan dediyse bile Reis oralı olmadı; Kim dedi sana kurtar diye, kurtarmasaydın! Sen benim kızımı aldattın diye başladı yine söylenmeye. Seni oğlum gibi görüp güvenmiştim dedi.

Fatih’in artık başka çaresi kalmadı. Başladı anlatmaya; biz hiç ayrılmadık… Sadece annem Selim’in gerçek babasını aramıza sokup mutluluğumuzu bozamasın diye böyle bir yalan uydurduk. Sana da söylemeye korktuk.

Biz ne yaptıysak oğlumuz için yaptık!