Boynunda tespit edilen şişliğin iyi huylu olduğu belli olur, çocuklar büyür, Sally büyümenin verdiği o hiçbir yere ait olmama güdüsüyle her yere çarpa çarpa genç kız olur. Henry siyasetin üst basamaklarına doğru çıkmaya başlar. Ve Don’ın baş döndürücü ilişki yaşama biçimi, Henry’nin siyasi ilişkilerinde yardımcı oyuncu olma, Megan’la rekabet, sağlık sorunları, çocuklar derken Betty’nin hayatında her şey süt liman olur. Gençliğinden beri çok istediği yüksek lisansı yapmaya karar verir, ilk bölümlerde annesinin ve Don’ın sebep olduğu bunalımdan psikiyatristinin odasından çıkmayarak çözüleceğini düşünen Betty psikoloji okumayı seçer. Yeniden öğrenci olmak ister, gençlerin yanında genç gibi hissetmek, gençlikte tamamlayamadığı hayalini gerçekleştirmeyi düşler. Ve okulda ilk gün karşına çıkan genç çocuğun sorduğu gibi “hayır kaybolmamıştır”, hatta daha yeni yolunu bulmuştur. Don’ın ufak tefek flörtlerine sağlam durmayı, çünkü “onu elden kaçırmanın onu sevmekle eş anlamlı” olduğunu öğrenmiştir. Henry ona huzurlu bir yuva verir, bu yuvada kendini gerçekleştirmek ve yaş alsa da güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemek onun artık yolunu çizmiştir. Ama biz Don’ın yüksek binalardan savrula savrula düşeceğini umarken, Betty’nin bir anda resimden soluklaşmaya başlaması hiç beklemediğimiz bir yerden canımızı acıttı. Ki bugüne kadar Don’ın kendisini burnunun dibinde aldattığını öğrendiği gün, komşusunun kuşlarını ağzında sigarayla vurduğu bölüm hariç bencilliği, agresifliği ve çocuksu tepkileriyle destan yazmıştı bir sürü bölümde. Kötü bir anne olmasından tutun, boşanmış, çalışan kadınlara attığı aşağılamayla karışık onlara duyduğu özenti dolu bakışlara kadar... Fakat bu farklı, Don’ın Birdie’si gidiyor. Hem de güzelliğinden hiçbir şey kaybetmeden, kaybedecek zamanı olmadan. Üzerinde mavi şifon elbisesi ve ruju. Aynı 1968’in kışında Henry’le birlikte Cumhuriyetçiler’in gala yemeğine katıldığı hali gibi. Herkesin kendini çok beğendiği bir fotoğrafı, kendine yakıştırdığı bir elbisesi, sadece kendisinin bildiği bir saç tarama şekli vardır. Betty hep öyle olmak, sevdiklerinin hayatından öyle gitmek istedi. Güzelliğiyle can acıtarak, yüzünün akıllara kazınmasını isteyerek. Ve ölümü bu sefer olgun karşıladı. Sanki 90 yaşına gelmiş de, çekmecesinden vasiyetini çıkarmış gibi Sally’nin eline yapılacaklar listesi tutuşturdu. Şimdi Don’ın gözleri dolarak baktığı Carousel’deki Betty’le olan aile fotoğraflarına tekrar bakıyoruz. Betty hala güzel. Hep güzel kalacak. Üstelik şimdi istediği kadar tereyağlı ekmek yiyebilir.