Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Kimmiş mi beni söndürecek? Yanın gitsin işte!
Sezon: 1 Bölüm: 33

*Yüce gönüllü olmak ne zor, arkadaşının arkasından dönen dolapları bile bile birine “kalbinin sesini dinle” demek ne zor. Ama mantığı kalbinin sesini bastırdığında neler oldu bilen Defne, Yasemin’e kıyamadı. Her duygusal sahnelerinde, iki kadının dertleşmesinde eski günleri hatırlayıp gülümsüyorum. Bütün çok yakın arkadaşlarıyla önce tersleşerek, hatta kavga ederek başlayan ben için çok uzak değil bu durumlar. Bir gün de Yasemin’in Defne’ye tavsiye vermesini, Defne’nin ona içini dökmesini beklerim. Yasemin deşsin bakalım bu Ömer & Defne durumunu. Belki İz’e verdiği gibi birkaç taktik verir, biraz zihnini açar Defne’nin.

Yasemin ve Sinan çekişmesi de gittikçe ilgiyle izlenecek bir yan hikâye halini aldı. Salih Bademci ve Sinem Öztürk’ün kendini iiiinnanılmaz zevkle izletmesiyle de bir alakası var bu durumun. Bir yanlış anlaşılmalar silsilesi de bu cephede mevcut. Sude bir an önce Action Man Eymen’e abayı yaksın da düşsün Sinan ve Yasemin’in yakasından. Umarım İsmail’in Yasemin’i iyileştirdiği gibi, Eymen de Sude’yi iyileştirir de kurtuluruz şu deli manyak hallerinden. Hazır Yasemin kendi cebine girecek paradan, D*niz’in baskılarından kurtulma ihtimalinden feragat etmek pahasına Passionis’ten dökülenleri toplamama kararı almışken, tam Sinan’la olmalık zaman işte. O değil de, yazık oldu İso’ya o da ayrı. İso ayrılık konuşmasını yaparken içi titremeyen bizden değildir. Gözünden süzülen yaşa gitme kal diyemedik. Sonu bu olacaktı, belli ama böyle de olmayaydı iyiydi be İso. Boşver sen daha karakterlilerini hak ediyorsun deli yürek.

*İnsanı hayattan soğutursun D*niz, yemin ederim soğutursun. Ah be Baççinoy, senin yüzünden bu adama el açtı benim paşam. O çeki uzattın, sonra vermedin ya, umarım yatağında at kafasıyla uyanırsın. Umarım o bilekliklerin kırılır, topuzun bozulur, saçkıran olursun D*niz. Bir de espriler yapıyor aklınca, paket yap da evde gülelim. Ah be İtalyan kardeş, şu Ömer’ime el açtırdın, hem de bu artize ya yazıklar gitsin sana. Hiçbir şey istemiyorum, alışan dayanır biraz daha. Gerekirse Ömer & Defne sahnelerinden kesin, bu Ömer’in D*niz’i saaaakin sakin hırpaladığı sahneler çekin. Görmek istiyorum, ağlarken görmek istiyorum. Sanatçı egosu diyen ağzına tırpanla dalarım çocuk.

*Ömer’cim iyi misin, istersen bi ateş düşürücü falan verelim, bi duşa gir ne dersin? Sen bi iyi değilsin bi rengin gitti, ay ayol adam gitti geldi yemin ederim. Kostümler bu hafta şahane, eski aşırı standart, dizinin ilk bölümleriyle zerre alakası olmayan kostümler yok. Zaten şu seçimi kim yaptıysa ona da sevgileeeeer saygılar. Ömer Defne’yi kıskansın mı hızlıca stop’a mı bassın bilemedi. Evden çıkarken görmedin de, görsen giydirmez miydin yoksa biraz daha mı sağa sola anahtar düşürürdün Ömüşcüm? Adam duramadı asansörde, yürürüm diye indi ajsalsajfslj Kapıyla ilgili hoşnutsuz bir espri yapardım ama yapmiiiicim. Seviyoruz böyle sahneleri, yürü Meriç Acemi yürü yürü yürü!

Ha bu arada böyle imalar genelde bir başkasıyla yapılırdı, dövmeler, izler hani… Onun da sonu geldi.

*Bana, haftalarca İz’e sayıp söven bana üzüleceksin deseler kahkahalarımla inletirdim buraları. Ama üzüldüm, gerçekten bir içime oturdu anlatamam. Konuşacağım dedikten sonra, hele ki o kadar yılın hatrı varken, konuşması öyle hiç de saçma değilken, Defne’nin artık Ömer’in hayatının bir parçası olduğunu öğrendiği an soluğu Ömer’in yanında aldı İz. Bu öyle zor, öyle karakterlice bir davranış ki. Ben zaten İz’in bu derece güçlü, bu derece kendinden emin olmasını kaldıramıyordum. Defne’de eksik olan her şey İz’de vardı. Ama farklı karakterler işte. Bu karakterden nefret etmemiz gerekirken ara ara bizi gülümsettiği, giderken içimize oturacak o konuşmayı yaptığında gözlerimizi doldurduğu için “iyi ki vardın” diyeceğimiz biri var; Leyla Lydia Tuğutlu. Bu zarif, çok doğal, hikayeye sonradan katıldığı asla belli olmayan İz karakterini bir başkası oynasaydı ısınamazdık belki de. Hoşça kalın, unutanlardan değiliz biz.

*Resmen nefret ediyorum, bir yandan da ilgiyle izliyorum bu Tranba karakterini de. Yine bir oyunculuk başarısı, Devrim Yalçın’a duyduğum saygı ve sevgiden kaynaklı tabii ki.

Yine de şunu söylemeden edemiiiicim; NOOOOLDU BEBELAK DEVAM SÜTÜ zoruna mı gitti? Ömer yine oynamış oyununu, son anda faka bastırmış sizi? Oh, ne güzel İstanbul be! Bir de üretecek miydik senin ayakkabını. Alır masanın üstünde, camın altında eski paralarla beraber saklarsın o çizimi. Hadi git şimdi bilekliklerini kopar ye hadi. Sana geliyor -> #gecenintrilicesi

1 2 3 4
Pelin Arslan
16/02/2016 14:07
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR