“Deniz taşıyorsa, içinin zehiri kabına sığmadığından!” diyor şarkı. Ali’nin denizi taştıysa limanında şayet, içindeki kaybetmek temalı zehirden taştı. “Salınır uçsuz bucaksız korkularım” diyor şarkı. Salındıysa enginlerde korkular şayet, yanındaki o düşsel ışıltıyı biri fark edecek diye salındı. Ali’nin korkuları. Selin’in düşleri. Hangisi daha büyük? Hangisi diğerinden daha fazla eder? Kıyası mümkün mü? İkisi bir yolda dümdüz gider mi? Onca rengin içinden Mavi’yi seçen bir Kırmızı Selin. Işıltıda kaybolmuş onca rengin içinden, onu seçtiği için hüzünlerinin üstüne mutluluk ekleyen bir Mavi Ali. Bulmazsan kaybetmekten korkmazsın, hayal kurmazsan yıkılmazsın. Bulmuşsan ve hayaller inşa etmişsen içinin gediğine, yönünü kaybetmekten korkmak en derin duygun olarak yerleşmiştir yüreğine. Mesele, bu zehirin panzehirini doğru kullanabilmekte. Ali de Selin de, açtığı yarayı neresinden saracağını bilenlerden. Ali de Selin de, panzehirin dozunu en iyi ayarlayabilenlerden. Bu noktada yine bir Özdemir Asaf canlanması ekliyorum, içinde Selin ve Ali’ye en yakışan dizeleri barındıran, Özdemir Asaf’ın bildiğim, öğrendiğim ilk şiiridir aynı zamanda. En özelidir, en özeli en güzele armağan etmek borcumdur, buyurun:
Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç..
Sana deyeceklerim söylemekle bitmez
Yıllardır yaşamamdan çaldığım zamanlar
Adına düğümlendi.
Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç..
Başka şehirleri özleyelim orada seninle.
Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar
İkimize yetmez.
En son Ali’nin Vazgeç Gönül’ü söylediği bölümde, Sevilay dağ evini bastığı zaman da yayıldığım koltuktan kalkıp, salonu voltalamıştım. Burcu Tatlıses-Ay, beni zaten benden eden şarkılardan biri. Hatta bir kaç tane şarkım var, kimseyle paylaşmam sapık gibi, onlardan biridir. Sanki paylaşmazsam benden başkası bilmeyecekmiş gibi. Dinlenme sayısı arttıkça kalbimin ağrıdığını bilirim. Şimdi uçacak rakamlar, neyse AlSel’e feda olsun ne diyelim. En sevdiğim yerini hala kimse bilmiyor nasılsa. Sahne MÜ-KEM-MEL-Dİ. Budur. Özlediğimiz hareketler, sarılmalar, tutkular… Emeği her dokunana, en derin sevgiler ve saygılar.