Songül'ü bulma arayışlarının son bulması Meral ve Seher'in bulunmasına bağlıydı ki teferruatına girmiyorum, derin bir arama sonucu Güney, anne ve kızını bulur ve İstanbul'a geri getirir. Kesin dönüştür, bilginize. Seher Hanım çok fedakar gerçekten, kızını kendisi büyütemedi belki ama bir anne olarak çok vefakar biri. Gözünü kırpmadan yola düştü Songül'ü kurtarmak için. Ne demişti Meral hatırlatalım ”Anne bizim kızlara da annelik yapar mısın?'' bu söz her şeyi özetlemeye yetiyor aslında. İstanbul'a geldiler ve Seher'i o pislik herifin istediği yere götürürlerken Güney'in Meral'in yurda geri döndüğündeki isyanını ve Songül'ün konuşmalarını hatırlaması çok ince bir sahneydi. Gerçekten olabilecek en iyi şekildeydi ve Güney, Songül için Seher'i tehlikeye attığını fark edip engelledi ancak Seher Hanım tüm cesurluğuyla anneliğini konuşturdu, helal olsun.

Nazan Hanım'a yer vermeden geçmek olur mu zira sülalesi rahat olanlardan kendisi. Hatun hem kahvesini yudumluyor hem de binbir plan yapıyor oh mis gibi. Son planı da akıllıca hani, Mesude'nin çantasından evin anahtarını alıp kopyasını çıkarttı ve onların evine girip CD'yi yürütmenin derdine düştü ama önce duralım çünkü bunun bir de öncesi var. Mesude akıllısına telefon şakası yaptı bir de; neymiş efendim yaptığınız alış verişte hediye çeki kazandınız verilen soruya doğru yanıt verirseniz ödülü kazanacaksınız derken ne kadar yaratıcı bir soruydu o “Akdeniz Bölgesi'nin bitki örtüsü nedir?” Az akıllı olsalar ne alaka derler sanırım ama onu da geçtim bunun cevabını bir de Büşra bildi. Hayret, ilk okulda falan Coğrafya öğretiyorlar da benim mi haberim yok. Neyse sözün özü şu sayın seyirciler: Bizim Nazan Hanım bunları evden gönderecek eve de rahatça girecek işte.

Anlatılacak bir sürü şey var aslında ama bazı yerleri kısaca kesiyorum, yoksa bitecek gibi değil bu yazı diyenleriniz olabilir. Devam ediyorum efendim, Hedoş'a pek yer vermedim yazılarımda ama bu yazıda vermem lazım çünkü çok tatlı. Songül'ün taklidini yapması ve onun ilk yurda geliş anısı harika bir doğallıktaydı.

Derken sahnelerimizin sonuna doğru Songül'ün kurtulduğunu görünce derin bir oh çektik. Songül yurda gelir ve mutlu son. Unutmadan, pavyondaki pislik heriften kurtulduk; tutuklandı ve çıktı yani öyle sanıyoruz inşallah. Giderken Feride'nin onu tokatlaması çok iyiydi, es geçmemek lazım. Dizinin en sevdiğim yanı mutlu bir sarılma ve çalan müzikler. Bu ,başlığa da dizinin genel bölümü için bunu uygun gördüm de koydum nasıl iyi etmiş miyim? :)

Araya sıkıştırmadan rahat edemem ama beni hafiften bir rahatsız etti; dizinin sıkı izleyicisiyim, benden kaçmaz yani. Güney'in anne ve babası neden değiştirildi sormak istiyorum. Dizinin inandırıcılığını kırabilecek bir etki bu, dikkat edelim lütfen.