*Bir şey dicem. Ortamlarda "İsmail'e çok ayıp oldu, üzülmesini istemem" deyip oyumuzu Sinan ve Yasemin'e mi bassaK? Tatlışkoların kralı, espri kazanı Sinan ve onunla beraber çocuk olabilen Yasemin'i izlerken alttan alttan bir geliyor yani. Ah be Yasemin, daha en başında yüzüne baksaydın ya şu çocuğun. Friendzone'a düşürdüğün şu adama dön bir bak istedim.
Neeeey-se. Bu ikili Fikret Galo için çok kapışır da, biliyorsunuz işin sonu birleşmeye gider. Eğer bir D*niz Tranba edasıyla kötülükle yarışsalardı çok itici olabilirdi, bunu eski Yasemin yapardı. Ama hayallerine ulaşmaya çalışırken, başında D*niz bik bik öterken yine de güle oynaya veriyor mücadelesini. Oluyorsan ol Sinan'la artık da İsmail boşa çıksın. Onu ben İz'e yapiciiiim. Böylelikle hem ortamın godoşness level'ı artacak ve aradığım medeniyet seviyesine ulaşıcam, hem de İz tehlikesi tamamen ortadan kalkacak. İz'e görümcelik yapmak da çok zevkli olur. 6 metrekare halıyı verin de çırpsın bakalım.
*Vur annem vur, gaynananın beline vururmuş gibi vur. Madem izin günüm, neden kaynanamın evini temizlemiyorum ki? Bu kızın çilesi ne zaman bitecek, ne zaman Ömer'le karşılıklı oturup instagram'a koymalık fotoğraf seçecek bu kız? Türkan 2.0 gibi oldu, yörükness kurbanı oldu, genç yaşında dondurma kaplarının içine soyulmuş nohut koyup dolaba koydu. "Ben burda halı çırparken iyice düşünme fırsatım oldu"ya mı daha çok güleyim "ayağı yanık gibi gezeceğine şunu bir silseymiş"e mi? Galiba hem Meriç Acemi kendisine bir ayrıcalık geçip espri bombardimasyonu yapıyor, hem de kendi üretiyor. Merhaba ben Türkiye Sanem Yelescilik Derneği Başkanı. Yeni kurdum bu derneği, bunu elden ele yürütelim aidatımızı yatıralım lütfen.
Defne şanslısın he kızım. Elinde cesaret hapı gibi Nihan var. Ne zaman sıkışsan bir telefonla bataryanı fullüyor. Kıyamam, bildiğimiz halde konuyu getiririz ya ısrarla oraya, "Ne olursa olsun yanımdasın dimi? Bırakmazsın hiç?". Karşınızda sağlam bir arkadaş, yarın öbür gün en zor anınızda ardına bakmadan gitmeyecek karakterli bir arkadaş varsa bunu der zaten; "yerin yedi kat altına da girsen ben ordayım". Ben de oradayım be. Gelin üçümüz beraber yaşayalım. (deniyordu). Bu arada Defne'nin Nihan'dan aldığı gazla seke seke koştuğunu görünce yakalayıp sırtına atlayasım geldi. Bu ne bu gereksiz aşırı tatlılık be kardeşim!
*Ay ortama bak şer odağı resmen. Bir annemden gelen 38 cevapsız çağrıdan bu kadar korkarım bir de böyle kadının fendinden. Bir kadın olarak devlet kurup devlet bile yıkılabileceğini biliyorum böyle ortamlarda. Sinsilik görevini Sude'ye vermediniz yalnız? Defne ne anlar sinsilikten? Sinan'a gider "Sinan bey sizi oyalamam lazımmış" der. He kafa karıştırmaksa onu siz çok iyi bilirsiniz Defne Hanım. Ömer'e yaptıklarınızı unutmadık. Tamam tamam bu iş Defne'nin. Sude'nin de Los Angeles'tan arkadaşım dediği kızı Sude kesin küvete porçöz döküp içine atmak tehtidiyle kendine arkadaş etmiştir. Kim niye Sude'yle arkadaş olsun ki?
*Sude'yi bilmiyorum da annesinin yanında çok fena staja giresim var. Zaten Eymen'in Koray ve Neriman'ı Sude'ye söylemekle korkuttuğu sahnede gaaaaahgaaayı patlattım. Bir de "bakaaar mısınııııız? yuva yıkan vaaaaar" diye bağırınca gülerken şaşırıp saksıdaki toprağı yemişim. Necmi bu kadının deli deli hareketleriyle yine iyi hayatta kalmış. Bayılıyorum sana Nöro, hala aşkın için bütün kezolukları yapabiliyorsun. Necmi de hoş adam ama ne yapsın. Hala ilk bölümlerdeki o bir bakış yarım gülüş kızı unutmadık. Potansiyel çapkın, işi zor.
Bir taraf ördek bulmaktan yürüyor, bir taraf rehberden gidiyor, vallahi Galo tatilde mi reyonda mı belli değil. Yahu atın işte İz'i ya da Defne'yi önüne? Aaaaaanında NEREYİ İMZALIYORUZ moduna girsin adam. Ay vizyonsuzlar.
*Arkadaşlar go get a room? Kaldı ki odanın da içindesiniz. Ne bitmek bilmez sexual tensionmış arkadaş çarpılıp gidicez şimdi. Biri bornozla odaya davet eder, diğeri kremleri kokar. Sinan'ın üçüncü bölümde Yasemin'den aldığı miniminnacık bir sinyale karşılık "bana gidelim mi?" dediğini hatırladım şimdi. Eyvah eyvah, adam senelerdir içinde biriktirmiş.
Yasemin de ancak ve ancak kıskandırma taktiğiyle aşık olabiliyor galiba. İsmail'i de kıskana kıskana hoşlanmıştı. Sude girdi şimdi gündemine, yandık. 1-2 haftaya kalmaz biz DefÖm diye beklerken YaSin çıkar. Böyle de garip oldu, gideyim de bir Yasin mi okuyayım ne yapayım. Ulaaaaan beeee profesyonel Müslüman beeeeeeee nasıl iki dakikada kısaltmadan sevaba çevirdim olayı.
Peki Sinan, sen profesyonel bela çeker misin? Sude sana açıkça söyledi, "anlatıcam her şeyi Ömer'e" dedi. Ne yapacaksın? O anlatmadan önce ben anlatayım demek kolay da, kendinde o gücü nasıl bulacaksın? Çok cesur biri değilsin gibi geliyor bana, Defne'yle çok iyi arkadaş olabilirsiniz.