Kocasına aşkı kabaran Meryem Hanım O’nu görmek için tamirhaneye gitti. Ama bir de ne görsün? Şevket uyuyor, yanında da bir kadın. Meryem tam saçını başını yolacaktı kadının ki, peruk düştü Mukaddes göründü. Tabii Meryem olayı anlayamamanın siniri ile bağırıp çağırırken Fehmi de çıkıp gelince tam şenlik oldu. O da evde annesi Gülsüm Hanım’ın ‘Karını bul getir, yoksa ben yapacağımı biliyorum’ tehditlerine dayanamayıp Mukaddesi araya araya bulmuştu.
Fakat bizim kaçaklar baya profesyonel kaçak olmuşlar. İkisini de atlatıp tekrar toz olmayı başardılar. Bu sahnede mantık aramadık. Yani nasıl oldu da aynı yatakta uyudular, sonra Meryem ile Fehmi’nin kafasına battaniye geçirip kaçmak o kadar kolay mıydı? Bu soruları sorup keyfimizi kaçırmadık, güldük geçtik.
Evde Mahmut’u gözünün önünden ayırmama işi Mukadder’e düşmüştü. O da Cango’sunu ararken evin hamamında keyif yapan Mahmut’la karşılaştı. Adamı öyle köpüklü görünce gözleri ve gönlünü hafif kaydı desek yalan olmaz. Mukadder’in zengin ve yaşlı amca avcısı olduğunu biliyorduk da genç ve meteliksizlere de gönlünün kayabileceğini öğrenmiş olduk.
Neyse, hamamdı, keseydi derken Mukadder parlak mı parlak (!) bir fikirle Zeynep ve Fatih’in yanında aldı soluğu. Ertan’ı kendisine vereceklerdi, hem Cango’ya da abilik yapacaktı. Böylece onlar da rahat edecekti. Ama Fatih yemedi tabii. Olmaz deyip kesitirip attı.
Bu arada Ertan ile ilgili planlarını birbirlerine anlatırlarken – gerçi Mukaddes Ertan’ı Zeynep’le Fatih’i ayırmak için koz olarak kullanacağını söylemedi ama- Şevket açıkça niyetini belli etti. Ertan’ı öldürecekti. Burada yollarımız ayrılıyor deyip çekip gitti.