Altıncı bölümün sonunda Ertan’ın gelişi ile bayağı bir korktuk ama korktuğumuz gibi olmadı. Hatta Zeynep ve Fatih için çok iyi oldu. Yedinci bölüm boyunca da içim hop oturdu hop kalktı. Ha şimdi bir şey olacak, ha şimdi ayrılacaklar, yok hepsi rüyaymış, yok Fatih tefecilerin eline düşecek, Zeynep Fatih’i yanlış anlayacak, Fatih Coolluk (maçoluk) yapmaya devam edecek derken sağ salim hepsinden kurtulduk. Ne yalan söyleyeyim ilk bölümlerde endişelensem de yazan kalem çok güçlü. Hiç klişelere kaçmadan çok güzel bir romantik komedi izletiyor bizlere. İşte bu kafayı çok seviyorum. Gereksiz gerilimler yerine aşk dolu, içimizi kıpır kıpır yapan, saatlerce yüzümüzde tebessüm bırakan, hatta yüz kaslarımızı ağrıtan bir dizi çıkmış ortaya. Bence bu anlamda Aşk Yeniden Türk televizyonlarında son zamanların konu anlamında en bilindik ama işleniş bakımından en özgün işlerinden birisi. Diziyi izlerken Türk dizilerine alışmış bir zihniyet olarak, öyle saçma senaryolar kurdum ki kafamda, hiçbirisi de olmadı! İyi ki de olmadı. İzlediğimde ise “Nasıl da akıl etmişler yaw!” dedim bazılarında. Güzel cesaret bu, iyi cesaret yani. Konuyu dallandırıp budaklandıracak senaryo yerine, hemen sonuca ulaştırmak. Hiç durmadan böyle devam edelim, lütfen!