Mutlu son arayan tipler değiliz biz…
Bu şarkının bir sonu var elbet, her şarkının sonu olduğu gibi ama benim çok sevdiğim bir dizi karakterinin dediği gibi “Her şarkının bir sonu vardır ama sonu var diye o şarkıdan zevk almayacak mıyız?”
Arabada, gidemiyorum, eşliğinde geçen iç ses diyalogu ile en üste en yükseğe taşında kalbimde yeri Ali ve Selin’in. Biraz daha uzasa konuşma, “Sevgi neydi?” diye soran bir Türkan Şoray canlanacak diye beklemedim değil.
En güzel imkansız aşk onlarınki, içinde bulundukları durumun farkındalar, kalplerinin içindekinde de eminler, hiç yaşanmamış gibi yapamayacaklarını da en çok yine onlar biliyor ama denemek zorundalar.
Her cümle, her bakış, her gülüş öylesine gerçek ki, bir an için birer dizi karakteri olduklarını unutuyorum.
Mutlu son arayan tipler değiller, onlar asla ‘öylesine’ de değiller, en özel olanlar, en sıradışı.
Emre, cdyi izledikten sonra Ali’yi arayıp ‘konuşmaya’ çağırıyor. Her şeyi gördüğünü belirttikten sonra sıra yumruklarına geliyor, Ali cezasını ödeyecek kadar yumruk yedikten sonra sesindeki lodosu tekrar buluyor. Yumruklarını savururken bir yandan da aşkından tükenen bir adam gibi haykırıyor, ben de sevdim, diye.
En güzel sen sevdin Ali…