"Bir aşka kaç yalan sığar Albayım?’’‘’Senin bohçan doldu evladım.’’
Senin bohça bohça üstüne bindi, attı kendini kara trenlere, vagonları doldurdu Poyraz. Bölüm sonunda söyledi. ‘’Adil Topal benim babam. Kardeşini benim babam öldürttü,’’ diye. Sahnenin hayal olmaması ümidimi bıraktım şuraya.
Şu ekvatordan şişik, kutuplardan basık, geoit şekilli yeryüzümüzde var mıdır Poyraz gibiler? Varsa nerde saklanıyorlar? Neden saklanıyorlar? Yemin ediyorum her neredeyseler tası tarağı toplayıp dağlar kızı haydi gibi koşa koşa gideceğim yanlarına. Almazlarsa kapılarında yatıcam, canları sağolsun yeter ki. ‘’Biz çift değiliz ki Ayşegül, biz tekiz!’’ diyen bir adamdan daha güzeli var mı? Projeksiyon perdesinden sevdiğinin yüzünü okşayıp, ağlayan adamdan ya da. Allah’ım konuyu biliyorsun. Amin.