Gelelim Ertan, daha doğrusu Mahmut sorununa… Zeynep’in de dediği gibi dostunu yakın, düşmanını daha yakın tutmak lazımdı. O yüzden Ertan’ı emin ellere bırakmak gerekliydi. Önce Cevat’la Kamil’in evine bıraktı ‘sevgili arkadaşını’ Fatih. Ama Kamil Ertan’ı elinden kaçırınca Fatih kendini karakolda buldu. Sonra Mete’nin evini denedi ama yine polisin karşısında bulunca kendini, böyle olmayacağını anladı bu işin.
Bu arada Elifsu ile Fatih’in okula yürüme sahnelerinde gönderme yaptıkları ‘okula gidemeyen kız çocukları’ konusuna bayıldım. Tam da Dünya Kadınlar Günü’nde, geleceğin kadınları kız çocuklarının okuması, okula gönderilmesi konusunun işlenmesini çok sevdim. Tüm ekibe kocaman bir bravo!
Herkeste bir planlar, bir planlar… Mukaddes de tanınma konusunu riske atamayacağı için köklü bir değişikliğe gitti. Kendi deyişiyle, yanından oğlu geçse tanımazdı Mukaddes’i. Bu arada kadın çok güzel, ne yapsa yakışıyor.
Orhan ise Selin’in baskısına karşı durabilmek için kendini kanıtlayacak bir iş istedi Fatih’le Zeynep’ten. Onlar da 20 koli helvayı satmasını istediler. Bakalım Orhan bu işin altından kalkabilecek mi?